Bundan tam dört sene önce gittiğim bir resim sergisinin ardından kaleme aldığım bu yazıyı aradan geçen yıllara inat, bir kez de sizlerle paylaşmak ve yeniden hatırlamak istedim. Üstelik bu haftanı..
Bu işe gönül koyduğum günlerden bugünlere aradan çok uzun yıllar geçti. Bu zaman dilimi içinde onlara olan sevgim katlanarak arttı, özellikle aralarına karışıp o yaşam mücadelelerini gördükten son..
Aslında herkesin elinde olan ama çoğumuzun kullanmayı bir türlü beceremediği o gizemli anahtar! İnsanın kendi iç zenginliğini fark etmesine yol açan; farkındalığını çoğaltan, hayatın ..
Kafam çok karışık bu aralar. Ailemin beni çok sevdiklerini söylemelerini, hem de bunu gereğinden sık yapmalarını bir türlü anlayamıyorum. Annemin babamla ilgili tek iyi şeyi beni ona kazandırmış o..
Hayat standartlarının, beklentilerin değişmesi, insanların karşılıklı ilişkilerinde saygıyı sevgiden önce yitirmeleri ne yazık ki evlilikleri bitiriyor. Her geçen günle beraber boşanmalar artıyor..
Hayat boyu birlikte olmayı düşlediği insanı hiç beklemediği bir anda ebediyen kaybeden ya da umutlarla, güzelliklerle başladığı birlikteliğini anlaşamadığı için ayrılarak sonlandıranlar…
Bize bahşedilen sayısız nimetten bir tanesi. Beş duyumuzun belleğe en yakın olanı. Koku alma yeteneğimiz… Normal hayatımızda pek üzerinde durmadığımız, pek önemsemediğimiz hatta bazen farkına dahi..
Hayata pozitif bakmak, olaylara olumlu yaklaşmak, zor şartlar altındayken dahi gülümsemek… Bunların ne kadar önemli olduğunun artık hepimiz farkındayız. Ama sadece bilmek yetmiyor; uygulamaya gel..
Hep mükemmel olmayı istemek, yaşamımız boyunca mükemmel olmaya çalışmak, şartlarımızı ve ondan da önemlisi kendimizi ve zaman zaman da sevdiklerimizi buna zorlamak. Hatta sadece bunun için yaşama..
Geçmişin izlerinden bir yol yapıp kendine bu yoldan ayrılmayanlar, gelecek kaygısını tüm benliklerinde duyup; endişelerin, hayat boyunca hissettiği eksikliklerin gölgesinde yaşayanlar… Kendi yara..