Ağustos ayının on beşini devirdik mi güz ağır ağır aşıyor tepelerden ve yayılıyor üstümüze garip bir tılsımla. Denizin güneşin son demlerine doğru el veriyoruz, Eylülde alelacele kapıdan içeri giri..
Ne Merkür’müşsün yahu bitmedi şu geri gitmelerin, geçmişinle yüzleşmelerin, ortalığı karıştırmaların, fanileri karamsarlığının çıkmazında boğmaların, illallah ettik yahu, nedir bu geçirdiğimiz trav..
Neden yalnızlığına eş arar insan, nedir yüreğinin kıyısında bir uçuk gibi duran kimsesizlik hissi. Yanı başında olduklarından, kilometrelerce uzakta duygusuna kapılma sebebi, doyumsuzluğundan mıdır..
Kabuğunu kırmakta zorlanan insanların değişmez kaderi değil midir yerinde saymakta oldukları. Bir yer kaplumbağasının zırhları kadar kalın duvarlar örüyoruz yaşama karşı, hem de bunu biz ki..
Elim titredi daha yazının başlığını atarken, utandım ona yeterince sahip çıkamıyor, yeterince hak ettiği değeri veremiyoruz düşüncesinde. Rakamsal değer olarak 93. yılını kutluyoruz. Manevi..
Sevgilim… Bunlar sana yazdığım ilk satırlar. Hani adını koyamadığım, isimlendiremediğim, cisimlendiremediğim çarpıntılarım vardı ya, işte onlar koy verdi kendini an itibarıyla. Baraj kapaklarına ba..
Masumiyet kirlendi sözüyle irkildim oturduğum yerden. İçimden bir ses zihnimde bir film şeridi gibi akıp giden yaşam fotoğraflarının arasından en zavallı olanın seçip koydu önüme. İşin vahim olan y..
Duyarlı insan olmak, gösterişle, somut tepkilerle olmuyor sadece. Kimse bilemez, kimin yüreği ne kadar yanar, kim acıyı yüreğinde ne kadar hisseder. Bunun bir ölçeği, somut bir dayanağı yok. İnsanl..
Biz eskiden, sabah kızıllığı dağların arkasından yüzünü göstermeye başladığında, ilk günaydınları horoz seslerinden duyardık. Horozların bütün köyü saran o berrak, o iniltisi sesleri basardı yeni g..
Yolcu olduğumuzu unutmadan, yaşamanın zorluğunda hayatın yakasından tutuyoruz ya bütün direncimizle, çok yoruluyoruz haliyle. Rekabet denilen kavram, üzerimize hayallerimizin üstünde bir ağ..