Bazen sırf kendimle konuşabilmek için geliyordum yanına. Biliyor muydun bunu? Umursuyor muydun ya da?.. Bazen sana seslenirken, bugüne kadar sevdiğim Ve bundan sonra sevebi..
- Kal, bir kahve daha içelim. - Gitmem lazım, melankolimi bekletmek istemiyorum. Daha bir kaç defa öldüreceğim kendimi, sonra yeniden canlanacağım falan... Uzun iş. - Muts..
Sızlatan bir yangın kokusu şimdi altıncı hissimde kalan. Buz tutmuş bir bedene ateş tutulduğunda ne olur? Önce, hiç! Sonra suya döner o tabaka. Sonra bayat bir yanık kokusu… Peki, kömürleşmiş bir p..
İçinde bulunduğun dünyanın seninle tek derdi, pozisyon zenginliği… Çarpık düzenlerin aklı başında düzüleni olmaz diye buyurmuşlar bir zamanlar. Bu sebepten olsa gerek ki; rüzgârı kabull..
Şuna bak... Dünyadan bi haber... Acılar var oysa, sancılar var. O ise parmağını emmekte hala... Sanki düşler yontulmamış henüz, sanki gölgeler egemenliğini ilan etmemiş, san..
Pişmanlık duyar, özlem duyar, saygı duyar, ezer, ezdirir, ezilir, kırar, döker... Yaranamaz. Kalır, yetemez. Gider, sevilir... Sahi, sevilmek için ille gitmek mi gerekir? A..
Neden mi? En az senin kadar duraksızım. En az senin kadar kaçağıyım bu hayatın. Sorulan soruların cevapsızlığıyım, akan yaşların zamansızlığıyım. Neden mi? Hiçbir fikrim yok..
- Benim hiç uçurtmam olmadı… - Benim hiç gökyüzüm olmadı, ona ne diyeceksin? - Ya gökkuşağı? Biliyorsundur… Bilmelisin? - Ben gökkuşağındaki 8. rengim, ama beni o da bilmiyor…..
Zehre zifir bulaştırdığından beri dudakların, düğümlediğin günahların kadar çıkmaza soktun düşlerini. Bilerek ve isteyerek... - Geldiğin günden beri gideceğini biliyordum. - Ve bunu..
Soğuk... Keşke bu kadar soğuk olmasaydı. Parmak uçlarım yanıyor... Zıt şeylerin birbiriyle bu kadar temas halinde olması gerçekten garip... Keşke bu kadar garip olmasaydı. Tüm bunlar, belki d..