Şarkının en güzel yerinde ya da güneş batmadan önce trende bir kadının beyaz elinde bekler hüzünlü kuş. Ve sadece akıl karıştırıcıdır öğleden sonra..
Bir kez bile reddedilmeden ilk seferinde kabul gören o erkeklerden biri olmak için sıramı bekliyordum. Var öyle erkekler, neredeyse hiç reddedilmemiş ve neredeyse hi..
Şiiri halka küstüren şairler değil çoğu tiyatro kökenli şiir okuyucuları oldu. Tavuğu kemikten sıyırır gibi dişlerini gösterip okudular şiiri ..
Dağıtırım bu barı, dedim. Abi yapar mısın gerçekten, dedi Süleyman. Hayır, sen varken yapmam… Bir öğleden sonra başında bandana olan genç çocuk bir şey sor..
Tren çıplağı geçip şehrin içinden bir tabuta sığdı hayat şarkısı… Tecrit edilmiş çocuk düşlerinin ya da iflas eden yaşlı bedenlerin arasında göründü.....
Yoksunum gözlerinden Anadolu’nun göbek çukurunda düş kurup oturduğum yerden tozlu asfalta bakıyorum Eskişehir'de bir barda asfalt üzerinde bir kadın ..
Güçlü satırlar taşır çağları çelik sözcükler okutur insanı ve ateş üzeri buğu misali yalnızın belirsiz şeklini görürsün aynada. Kuduz diş sivrilir birileri tarafınd..
Beyaz kir, yüzüne yerleşen çıkmayan lekesi günahın. Güneşte çürüyen yumurta sarısı kokan yapış yapış incir sütü, tadı frenk inciri
Kolay açılan fermuarlı kalpleri var onların. Rahatlıkla sunuyorlar kanlı canlı organlarını… Oysa benim kalbim düğmelidir açma..
Güneş gerçek yüzünü gösterdiğine başlayacak, denizden karaya uzanan dalgaların fısıltısı ve kulakların duymayacak bebek nefesi misali sessiz sonsuza ilerleyen boş geze..