kum tanesiydin, mikroskobik oğlan. bir gün hava almak için çıkayım dedim kabuğumdan. küçüktün, bir o kadar da çekingen. kalbin kırılmasın d..
sen, hep böyle masum kal oğlum, köftenin bittiğini düşünüp, ağzında çiğnediğini, bana vermeye kalk. sen, hep böyle masum kal oğlum, annenin..
Geçen sene bugün, blogumu açtım. Blog açmanın da doğum günü mü olurmuş demeyin. Şu sayfayı açmanın faydaları nelermiş, başım göğe mi ermiş derseniz, evet başım göğe erdi. 1. Bu blog sitesi ..
Gerçekleşmeyecek hayallerim. Biliyorum gerçekleşmeyeceklerini, ama olsun. Yazarken de olsa oksijen teneffüs ediyorum sanki. 1. Büyükşehiri bırakmak, küçük, doğası güzel ,yeşil ve mutlaka su..
(Anne olmanın bana verdiği hayat derslerinden..Yetersizlik duygusuna kapıldığım bir an.. Okyanus oğlum'a ...) bana göre her şey bir anlık. güneş de, gölgeler de. yür..
Son günlerde insanlardan hep güzel bir davranış beklentisi içinde oldum. Ben öyle miyim deseniz, galiba değilim. Bazı küçük şeylerden mutlu olmaya çalışsam da içimdeki şeytan rahat bırakmıy..
Terk edilmek bir sivri hançer gibi. parlar karanlıklarda çeliği. sağa sola kaçışmalar başlar bilirsin bir kerede öldürmez ki girdiği. bir gecede öldü..
Kapitalist dünya, evlilikleri de yıkıyor. Çünkü herkes her şeyin en iyisine layık. “Her şeyin en iyisi” ne diye düşündüğümüzde ise karşımıza “kalıplar” çıkıyor. Sosyal medyada paylaşılacak resimler..
Her tökezlemeden sonra iyi kötü kalkmış mıyım? En çıkmaz sokaklardan, dayak yiyerek de olsa çıkmış mıyım? Rezil olduğumu düşündüğüm insanlarla bir daha karşılaşmış mıyım? Bu..
Benim dedem Gelibolu'da yaşar. 86 yaşındadır. Ömrü boyunca pire gibi çalışmıştır. Ömrü, gün yüzüne çıkmayı bekleyen bir antik kent olan Aigos Potamoi'de geçen dedem, şimdi sessiz bir çınar gibidir...