“Adını denizlerden aldım.” derdi annesi. Bunu söylerken, elindeki işini bırakır, oturduğu divanın üzerinde, pencereden görünen maviliklere bakardı. Kışsa, gri bulut kümeleri gezinirdi denizin üzeri..
Elindeki üstünkörü yazılmış aşk romanlarından birinin ilk sayfasını çeviren genç kız sıradışı bir heyecana kaptırmıştı kendini çoktan. Ablasının kasabadan gizlice aldığı bu kitabı okuyup da ona ver..
Ne çok sevmişti yengesini. Bir ağabey ve üç erkek kardeşle yaşayıp, bir yandan da onların baskılarıyla başetmek zorundayken, birileriyle dertleşmeye o kadar ihtiyaç duyardı ki zaman zaman. Ağabeyin..
Gelin damadında kolundayken, böyle yakışıklı ve genç biriyle evlendiğine inanamıyordu hala. Kara kaşlı kara gözlü bir delikanlı olan kocasını ilk kez düğün gününde görebilmişti. Kız tüm cesareti,n..
Ne uğursuz bir gündü. Anlamıştı o sabah kalktığında kötü bir şeyler olacağını. Yüreği böyle pır pır attı mı hiç sebepsiz, mutlaka üzülürdü. Çocukluğundan beri böyleydi. Gece çökmüş, hala dö..
Hep birbirinin aynı, tekdüze günler uzayıp gitmekteydi önünde. Sabah erkenden kalkıyor, çocuğun kahvaltısını yaptırp, giydirdikten sonra onu okula bırakıp, tıkış tıkış otobüslerde uzunca süre bir y..
Amcasının oğluyla nişanlanalı bir hafta olmuştu. Ağabey gözüyle baktığı bir adamın kocası olacağı fikri çok yabancıydı genç kıza. Alışmaya çalışsa da yapamıyordu bir türlü. Böyle bir şeyi aklından ..
Gebe olduğunu farkedince paniğe kapılmıştı genç kadın. Çoğu kişiye göre müjdeli bir haber olan bu durum, onun için yeni bir kabusun başlangıcıydı. Bebeği düşürmeye çok çabaladıysa da, başaramadı. H..