Zor bu vicdan işleri! Doğrusuyla, eğrisiyle tam yapmak. İçine de sindirmek üstelik, sen kalabilmek çok zor. Bir karara varmak değil, o kararda kalabilmek. Düştükten sonra kalkmak değil de, ..
Soğuk var dışarıda. İçeride kar, dışarıda güneş ama camı açsam üşüten bir soğuk var. Şehir; her günden ne az ne fazla, sokaklarda. Renkler; kışın o soğuk renkleri. Arada samimiyetsiz canlı..
Bu gün günlerden bana sen. Üstelik hava tam da istediğin gibi. Parlak mavi gök yüzü ama bunaltan bir sıcak da yok. Çocuk yaşımda olan ihtiyacımdan çok farklı sana ihtiyacım. Gelip alamasan da gõnlü..
Benim kadar yalan sözler duydun mu hayatım:) Benim kadar aldandın mı? Soruların cevaplarından çok kime sorduğumu düşünedur sen, benim kadar inandırıldın mı? Sesler söz olmaya kalpte başlar...
Ayrılıyoruz birazdan. Tekrar gelişlerin konuşmaları arasında, henüz tam netleşmemiş. Sokaklar, caddeler, çarşılar ve insanlar geçip de gidiyorum. İçimde garip bir iyi olma haliyle oturdum bir köşey..
Hadi o zaman sen bana yaz, ben sana. Söylemeden bir kez daha, düşünelim sayfalarda. Bitmesin diye mi sanki, değil... Bu gün gitsek şu dünyadan kırgın kalmamak, azap duymamak için belki. Belki yalnı..
Yaşadım, bazen eksik bazen fazla. Yalnız; doyamadım denize bakmalara. Bir köpeği sevmelere doyamadım. Güneşin batıp akşamın başladığı o dakikalarda, bir mucize bekler gibi heyecanla gök yüzüne bakm..
Sözlerin anlamını yitirdiği yerlerden birinde duruyorum. Işık oyunlarının aldattığı gözlerimizle bakıyor olmalıyız, gece karanlığında aldanarak seviyor olmalıyız. Gündüz gözüne fark ettiklerimizle ..
Ne dedik, ne yaptık da incittik akılmızı, ruhumuzu? Bir bilen zannedip soru sorduklarımız, seven zannedip sokulduklarımız, sağımızdakiler, solumuzdakiler, en sonunda içimizdekiler, en yakınlarımız,..
Yazımın başlığını GERÇEK koymak isterdim ama, seninle konuşur gibi olsun istedim. Bazen İstanbul ile konuşur gibi.. Dil bilgisi kuralları olmaksızın veya güzel gözüksün, herkes anlasın düşüncelerin..