Bu mahalleye taşınana kadar bilmezdim bu dünyanın içinde başka dünyaların da olduğunu, bilmezdim bambaşka hayatların yaşandığını, bilmezdim bize benzemeyen insanların varlığını. Ne kad..
Bu ev, yani satın aldığımız ve de yeni taşındığımız bu sevimli ev, sevimliydi ama aynı zaman da da hayaletli bir evdi, bundan hiç kuşkum yoktu. Gece yarısından sonra başlıyordu, ayak sesle..
Annem bazı zamanlarda, genellikle de torunlarını özlediğinde der ki: ‘’benim babaannem ne kadar da şanslı bir kadınmış. Senelerce felçli yattı ama her sabah gözünü açtığında torunları, çocukları ka..
‘’kuş ölür, sen uçuşu hatırla‘’ diyor ya FÜRUĞ FERRUHZAD, Günler geçiyor, sen o günlerde yaşadığın anları hatırla der gibi, Zaman akıp gider, sen o zaman içinde yaşadığın mutlulukl..
‘’Eğik yağmurlar altında kalan günlerden Başlatsam zamanı, fısıldayarak kulağına Bu sefer çok şey beklemediğimi ondan. Günler dönmese de ben dönsem ışığın köküne Bana..
Kış ortasında güneşe aldanıp açan badem ağaçları gibiyim. Çocukluğumun bahçesinde de vardı o ağaçlardan. Her kış aldananlardan. Kış ortasında havalar ısınınca, nerden geldiği belli olmayan sıcak rü..
İstanbul son 50 yılın en sıcak gününü yaşayacak bu gün, diyordu televizyondaki sempatik hava durumu spikeri, tam telefonun çaldığı anda. Ben dönüyorum, beni havaalanından alır mısın, d..
Sana ihanet etmek gibi bir şeydi evden dışarı adım atmak. Sen, aniden, bize veda bile etmeden gittikten sonra, çıkamaz olmuştum sokaklara. Senin alamadığın nefesi solumak bana ağır geliyordu. Güneş..