Senelerce seni hâlden hâle soktuk. Sineklik yaptık vurduk, perde yaptık gerdik. Açtık masaya serdik, katladık masa ayağının altına koyduk. Origami ile şapka ve oyuncak yaptık. Manav, balıkçı,..
Bir insanı, bir bir tüm insanları etkilemeye çalışıyorsunuz. Seni seviyorum! dediniz ama bundan “ O”na ne? O da ne! Yoksa, Beni sever misin! demekten mi korktunuz? ..
Bi’Tanem ! Bu sana ilk mektubum. Bu, ilk düşüşüm sayfaların üzerine, senden ayrı. Güneş yakıyor ensemi, yağmur yağmıyor epeydir, yazımı dağıtanlardan gayrı. Hoşça kal! diyemeden gittin..
Çok ince bir çizgi var Dudaklarının arasında Açılıp kapandıkça Gidip geliniyor Ölümle yaşam arasında. ..
Neden mi şarap! Bağım var... ..
Yavuzer Çetinkaya “Nazım Dayı’nın Arkadaşı” Orhan Çağman “Büyükbaba” Aykut Oray “Katil” Erdinç Dinçer “Meraklı Muhasebeci Ergun” Güzin Özipek “B..
Sana gidip gelmek İçinde gezinmek Öyle güzel ki Çıkamadık içinden Bıkamadık zevkinden Yine de bir oh!.. demedi Hiç bir gelen Ah! Güzel İ..
Her insan doğar, sevinir aile-i efrâd Nasılsa verilecektir can Önemse, nasıl edilecektir yâd! Kim miras bıraksa para ile Tükenecektir elbet Cimrinin elinde b..
Bulduğun gibi bıraktın beni. Artık yazarım! yüreğime… Büyük 100, Küçük 150. Öncel İPEKÇİ ..
Onlara hiç yakışmayan elbise İdeallerinden dokunan Duygularından biçilen Gençliklerinden düğümlü Nefesleri kesen Giydikleri hükümdü ...