Nasıl yazılır bu yazı? Ne denir dağlanmış yüreklere, nasıl su serpilir henüz kor halindeki kalplere! Ben hissediyorum diyen ne kadar hissedebilir ki? Dilime dizilen lanetler neye yetebilir, neyi değ..
Evet, gecenin bu saatinde oturmuş (henüz gece olmadı ama neyse) blog yazmaya çalıştığıma göre blog olayı beni aşmaz diye düşünüyorum. Ama şu iş yoğunluğu ve uyku düşkünlüğü yok mu, işte o biraz etkil..
Çok özlemişim seni, başka başka insanlara iyi dilek ve mutluluk mesajları atıyormuşum, geceleri uyumadan önce ıslanıyormuş gözlerim. Dualarımda adın geçiyormuş ve dualarım çoğu zaman adınla başlayıp..
Son zamanlarda yalnızlık duygusunun insana yaptıramayacağı hiçbişey olmadığına inanmaya başladım. Öyle bişiyki, insanda bazen şiddetli bi kırma, yıkma isteği uyandırırken bazen de çekilip bi kuytuya,..
Hüzün kovan kuşu gelmiş, omuzuma konuvermişAyyüzlü aşık şarkımaKarşılık vermiş...Gün ve mevsim birleşti... Eylül ve pazar! Okuduğum bloglarda Eylül'ü yaşıyorum, pencer..
Bu gece çok sıkkın minik ruhum. Büzüşmüş bir kenara düşünürken farkında olmadan iyice yerleşmiş kalmış; o kara kaplı, kalın dipli kavanoza! -ya da sıkışmış mı demeliydim?- Bir geçmişe doğru uzanıp..
Zaman ne kadar çabuk değiştiriyor hislerimi?İnanamıyorum kendime!!! Daha dün umut doluydu gözlerim, bakarken ışık yansıtıyordum sanki. Ama şimdi? Nedeni yok, yok işte, valla da yok!!! Off demekten ..
Penceremden giren soğuk hava;eğer o yanında olsaydı üşütmezdim bu kadar seni der gibi yalnızlığıma doğru esiyor.Bu serinlik değil, bu bildiğim bi duygu, hüzünlü bi ürperiş ve içimi serinletmekten ziya..
İşte yine bir çıkmazın köşe başındayım. Harekete geçmek için neyi beklediğimi bilmiyorum...Ne zor şeymiş çevrenizdeki birçok kişinin size güvenmesi ve doğru kararı vermenizi beklemesi???Evet, ..
Değişken bir ruh içinde çıkmaya çalışarak kıpırdanıp durmaktaydı. Bazen yağmurun kokusunu alıyor ama ıslaklığını hissedemiyordu. Ya da güneş yakıyordu tenini ama gözlerini kamaştıran bir aydınlık yokt..