"To be, or not to be " dedik, baş koyduk BLOG’lara Milliyet komtere dedik, yedi yıl saya saya Ömür gelip geçiyor, dost araya araya O zamandan bu yana, sap olamadık baltaya<..
Arap ülkeleri, değişimi nasıl yapıyorlar biliyor musunuz? “Eşleri vasıtası ile. Eşler devreye girince, işleri kotarıyorlar. Nasıl mı? Söyleyelim. İşadamları ile toplantıya katılıyorlar. O da şöyle..
Milliyet Blog, ha kapandı, ha kapanacak derken, yepyeni bir yüzle bizlere bayramlık hediyesini sundu. Mahallemiz, sokağımız caddemiz değişti, az buçuk da şenlendik Aceleyle taşındık yeni mekanlarım..
& Bloglarda hem cici, hem de bici çocuk olmanın sırrına eremediğimizi, ‘Yapsak yapsak ne yapsak acaba? Biz de mi ciciliğe aday olsak diye iç geçirenlerin bulunduğunu, bunları yazdığımız için, bize..
Şu bizim dış temsilcilerimizden İsviçre'den Zuhal Hanım olsun. Almanya'dan Culduz Bey olsun, Amerikasından Newyorker olsun, hiç birinin faydasını ve de hayrını görem..
Daha blog’culuğa başlar başlamaz “Basın kartını ne zaman alacağım?” “Ne zaman gazeteci sayılacağım” “Ben şimdi, yazar mıyım? Gazeteci yazar mıyım?” “Araştırmacı gazeteci miyim?..
FLAŞ....FLAŞ.....FLAŞ!... Karşıyaka’da çok anlamlı bir Atayı anma günü yaşandı. Kurtuluş günü, kurtuluş şenlikleri sürerken, Atatürk’ün K.Yakaya gelişi sırasında, bir gecede elle diktiği..
Kim ne derse desin, bu yıl “Açılım” yılı oldu. Her şeye el attık. Her şekli denedik, yüzümüze, gözümüze bulaştırdık şükür. Aşağı kurtarmazdı zaten! Ya hamuru tutturamadık, ya da oklav..
Kitap Fuarı gümbür gümbür. Okumağa alışmamış bir toplumun, gümbür gümbür fuara akması, mucize. Evet, orta yerde bir alışveriş oluyor amma, okuma oranı, genelde çok düşük.
& Facebook’ un kapısını araladığımızda, tanıdık simaların eksiksiz kadro halinde orada bulunduklarını, şen şakrak olduklarını, & Oradakilerin, mahalle değiştirmekten dolayı feraha e..