Can sıkıntısından deliriyordum evde. Eniştem kolumdan tutup zorla bilgisayarın başına oturttu. Eniştem... İlker Konar. Milliyet Blog diye bir yer var dedi. Beni zorla kaydetti sayfaya. Ağustos ayıydı...
Sevgili İlker'i unutmadığınız ve Milliyet blog ailesinin gerçek bir aile olduğunu bana hissettirdiğiniz için, başsağlığı mesajlarınız için, çok Sevgili Deniz'e ve Ezgi Umut'a yazdıkları bloglar için, ..
Birazdan anneme telefon açıp "iyi ki doğurdun beni" diyeceğim. Her yıl sevindiği kadar sevinecek yine. Bunu duymaya bayılıyor. Çocuğunun hayatından memnun olması onun için en büyük hediye. Sonra ablam..
Dünya denilen bu tepside yürürken ellerimin boş olduğunu bilirim. Ceplerim de boştur. Ne zaman yeni biriyle tanışsam ellerimi gösteririm. Boş ellerimi. Ve derim ki "Ellerim boş. Sana verebileceğim tek..
Turfanda bu diye bağırasım geliyor yüzüne bakınca. Yaşı onbeşi çeyrek geçiyor. Yeni gelmiş memleketten. Dayısı getirmiş. Bar kapısının önünde duruyor. Yüzünde utangaçlıkla arsızlık arası gidip gele..
Kurşun kaleme saplanmış koca bir elmayım bugün. Koca kafa zayıf vücut. Taşımaya dermanım yok kafamı. Taşımıyorum ben de. Bırakıyorum düşsün. Düşüp yuvarlansın benden uzağa bugün. Kafamı istemiyorum.
Gezilmedik sokak, girilmedik emlakçı bırakmamıştık. Yine de bütçemize uygun bir ev bulamadık bir türlü. Biz iki kız, iki ayrı koldan altını üstüne getirdik memleketin ama bulamadık işte. Bütçemiz kısı..
Boy 1.55 kilo olmuş 65... nasıl yuvarlanıyorum siz tahmin edin. Gerdan bir yandan, göbek bir yandan... Hele bir popo yapmışım ki sormayın. Arkadan bakınca bagaj misali, otur üstüne kahve iç, o kıvam. ..
Beyler size söylüyorum. Yüzde yetmiş koton olacak bir kere... Ne mi? Çorap tabii ki. Yoksa ayağı kokar mantar olur insanın. Aldanmayın diye söylüyoruuum. Ben aldanmam... Siz ne aldatın ne aldanın diye..
Bizim nesilden bahsediyorum. 70 li yıllarda doğanlardan. O yılların gergin siyasi ortamında, tehlikeli ama sıcak gündelik yaşamında büyümüş bizim nesil hatunlardan. Ve bizim neslin armudun sapı, üzümü..