Hey heyler geldi bana yine, oturdum beş yıl öncesi ile şimdiyi karşılaştırdım... Otuzlu yaşlara yeni merhaba demiştim ve saçlarımı sürekli kısacık kestirirdim, üzülerek yazıyorum kilom da yetmişt..
Soğuktu bugün. Böyle havalarda burnumun direği ile beraber, parmağımdaki kesikte sızlıyor. Alın yazısı gibi duran dikiş izlerine bakıp gülümsüyorum.. Nasıl da korkmuştuk, nasıl da koştu..
“İncir çekirdeğini doldurmayacak şeyler yazıyorsun” dedi bir arkadaşım… Meğer yazdıklarımın hepsini okurmuş da benim haberim yokmuş… Sosyal paylaşım siteleri sağ olsun! Ölmeden şair ve ya..
İşkembe çorbası içmiyordum ne zamandır... Tam tekmil söyledim... Sirke sarımsak ayrı kâsede geldi, bir kaşık aldım beğenmedim, ayıp olmasın diye sesimi çıkartmadım, içtim... Pilav üstü dönere gir..
Ceylanı kovalayan aslan... Ceylanın yakalanışı... Çitanın otların arasına pusuya yatıp zebralara saldırışı... Köpek balığı ve dev ahtapotun mücadelesi... Kutup ayıları... Fok bal..
Koskoca İnci Pastanesinin önünden geçmiş fakat görmemişiz... Elimle koymuş gibi buldum bu defa, içeride oturmaya, dikilmeye, ayaküstü limonata içmeye yer yok... Çiçek Pasajı tenha, tenteler t..
Anılarımın ucu yanmış, sararmış yapraklarından kâğıt gemiler yapıp, suyun üzerinde uzaklaşmalarını izlemeyi ve onlarla hiç akla gelmedik yerlerde tesadüf etmeyi severim… Bunu yapabilmek için haya..
Kış aylarında Pazar günleri bir saatliğine de olsa Marmaraereğlisi’ne gidiyor, sahildeki kahvehanede bir bardak çay içiyor, hava müsaade ederse tavla oynuyor… Ellerimizde balık poşetleriyle hava karar..
Bu yazıyı dördüncü defa kaleme alıyorum... Ne hikmetse üç defa silindi! Kılçık Balık Lokantasında ikinci katın balkonuna masa attırdık... Gecenin ve yıldızların keyfini çıkartırken uf..
Bir dönem böbreklerimden de çektim ama şu dişlerimden çektiğimi böbreklerimden bile çekmedim… Yaşamayan bilmez… Bilmeyene tarif edilmez… Dün gece sabaha kadar uyumadım yine… Yatağı..