İşe gidişim tek vesait. Metroyla gidip geliyorum. Yarım saat filan en fazla işe varışım. Önceki gibi sabahın kör karanlığında kalkmak zorunda değilim artık :) Arkadaşlarım evi de t..
Akşam iş çıkışı eve bazen geze geze geliyorum. Metrodan inince alışverişimi de yapıyorum. Bizim orası zaten çarşı. Herşey var. Lazım olanı almış olsam da fırından yeni pişmiş ekmek..
Ev… Pırıl pırıl… Tertemiz her yer. Hazır sofra… Kurulmuş geldiğinde. Çocuklar… Nurtopu gibi. Sarılmış dizlerine… Öpe koklaya büyümüş… Komşular… Hep be..
Konuşmasam hiç. Sadece sokulsam yatsam... Kapasam gözlerimi... Öpücükler kondursan saçlarıma... Sıcaklığın olsa hissettiğim. Huzur olsa beni saran. Sadece sokulsam göğsün..
Majestemiz :) Kralımız :) Yaban ellerde garibimiz :) Başında tacıyla minik faremiz :) Yakışıklı mı yakışıklı :) Tatlı mı tatlı :) Mızmız mı mızmız :) Huysuz mu huysu..
Olur bazen... Bir tavır ağır gelir. Bir söz yüreğini incitir. Cesaretin kırılır. Umutların solar. Duraklarsın. Kırılırsın. İncinirsin. Bir söz... Bir tavır..
Yarın pazar. Ev hali malum :) Pazar kahvaltısı, keyfi, evin işi, çamaşırı, ütüsü bol bir gün :) Pazara da gidilecek tabii. Yeşilliğin bol olduğu zamanlar. Şevketi bostan bile ..
'' Meraklısına...Ruhsat sahibinden...Az kullanılmış...Bakımlı...Motor kaporta yenilendi...Motor yüksek devirde bile tam randımanlı, sessizlik garantisi...
Minik bebeğim, küçük kuzum, yavru kuşum, zillim, kızım. Canım benim.Geçen ay 19 yaşına girdi. Evladı büyüyüp boyunu geçince insan bir hoş oluyor kim ne derse desin. Koskoca 20 yıl neredeyse sa..
Anneler ve çocukları ile ilgili yazıları okuyorum blogda. Hem gülüyorum hem de eski günleri hatırlıyorum. Ben de yazsam ya dedim ve kızım büyürken bana sorduğu sorulara nasıl cevaplar vermişim hatırla..