Sorularım var, kime kime diye sormayın elini vicdanına koyanlar hepimize İnsan denen düşünen, düşündüğünü uygulamasını bilen varlıklar değil miyiz? Canlıların en akıllısı bizler. ..
Haziran ayının son günleri, İstanbul yanıyor, beynim kaynıyor adeta. Hiç düşüncemde tatil yokken şöyle serinleyeceğim bir yerde olsam, işe gitmesem diye düşünürken kendimi işyerimizde seyahatlerimi..
Uzun yıllar sonra yenildim yüreğime Kendimi bir otobüste buldum Bilinçsizce gidiyordum bir yerlere Dalmışım, ne kadar zaman geçmiş Ani bir anonsla geliyorum kendime “sayın yol..
Can sıkıntısıyla ellerine baktı ay ışığı sızan pencerenin önündeki kadın. Yaşı biraz ilerlemiş, ellerindeki enine boyuna özensiz kısalı uzunlu çizgiler derindi. Nasır yoktu ellerinde, her çizgi biraz ..
Hain ellerin hazırladığı bomba düştü bir mahallenin orta yerine. Anneciğiyle yaş günü hediyesi almak için sevinç kelebekleri uçuşurcasına sokağa çıkan Aleyna dördüncü yaşını görebilecek ..
Doğum günüm bugün; Nisan’ın on ikisi, baharın ilk müjdecisi güneş pırıl pırıl göz kırpıyor neşeli. Sımsıcak ısıtıyor içimi, kış uykusundan uyandım toprak misali. İçim içime sığmıyor, kanım kaynıyor..
Biz yedi kuşak Karadeniz’liyiz. Fıkra gibidir hayatımız. Birkaç yıl önce yaşadığımız canlı canlı fıkrayı paylaşmak istiyorum sizlerle.Sabah erkenden kalktım işim beni bekliyor. Uyku mahmurluğu..
Seni seviyorum; söylemesi zor, anlamı bol, basit iki sihirli kelime. İnsanları birbirine bağlayan ama hep gizli, utanarak kuytularda söylenen ve söylemek için kocaman bir cesaret isteyen iki kelime..
Bir kadın gidince nelerin gittiğini, bittiğini bilir hissederim. Annemi sonsuzluğa iki yıl önce bu gün uğurladığım. Geceyi çok kötü geçirdim, kâbuslar eşliğinde ne kadar uyunabilirse işte o kadar uyud..
Uzun zaman, çok uzun zaman oldu mektup yazmayalı. Eskiden İlkokul yıllarında her bayram tebrik kartı yollardım kuzenlerime, aile büyüklerime. Diğer zamanlarda özlem sırasına göre mektup yazardım. Baba..