Duygu seline kapılmış hızla gidiyorum... Çok geçmeden yanımdan geçenlerin hafif meraklı bakışı sonucunda kendime gelebildim. Yanlışı yapmadan daralmak üzere olan çemberden kurtulmalıyım... Mavilikl..
Süüün!... Süün! Süüüü! Nerdesin? “Sün” neyin kısaltılmışıydı bilmiyorum. Aklımda kalanlardan biri; Annemin beni “Sün” diye çağırmasıydı Annemin beni öyle çağırması mutlu ediyordu... Yaşadığım yerde..
Üç beş günlük duyuyu efsaneleştirmişti. Yıllar geçtikçe huzurla yaşayabilmek için oynadığı rolleri sırça kalbine zorlukla kabul ettirmişti. Sicim gibi yağan yağmurun altında, kırmızı tuğlal..
Kozmik bir raslantı. Yirmidört yıl önce görülen bir düşün aniden gerçekleşmesi... Gayya kuyusunda su var mıydı? Şu an o kuyudayım. Çağıltılardan kulaklarım sağır oluyor Arda arda çıkmazlara giriyor..
Bugün senin doğum günün bebeğim. Acı nehir gibi akan göz yaşlarımla geçmiş yazgımı tazeledim. Kutsal Kitap’ta bir sayfa açıp bir noktaya parmak bastım; saydım üçüncü; okudum... Üç sayfa çevirip üçü..
Ne zaman büyüdüğüm semte gitsem; hüzünlenir, yaşıtlarımı, büyüklerimi arar, gözlerim nemli geçerim sokaklardan. Geçmeye çekindiğim bir sokak var: taşlı, tozlu yol yine aynı... Yolun iki yanını sını..
Ondan hatırladığım, beni etkileyen son kez uzaktan gördüğüm otuzbeş yaşlarındaki incecik uzun siluetiydi... On sekiz yaşıma yeni girmiştim... Çoğu kişinin anlattığı klasik bir hikaye... Otu..
Nefes nefese incitmeden, incinmeden, düşmeden yazgım addettiğim hep yokuş yukarı yolu tamamlamaya çalışırken; bedenim yorgundu ama hoş bir huzur ile yüreğim gülüyordu... Yakınımda; ..
Aman tanrım! Okula geç kalacağım. Saat mı fazla ilerledi, ben yanlış mı görüyorum. Sabahın sekizi olmuş, bir tek güneş ışığı dahi gökyüzüne yansımamıştı. Pek de alışık olduğumuz bir durum değil... ..
Bağlantı Bugün senin doğum günün bebeğim. Acı nehir gibi akan göz yaşlarımla geçmiş yazgımı tazeledim. Kutsal Kitap’ta bir sayfa açıp bir noktaya parmak bastım; saydım üçüncü; okudum....