Dün gece yarısını bir kaç dakika geçe, ilk bölümünü hafta başında yayınladığım “Kumsalda” isimli öykümün ikinci bölümünü yayına verdim. Blogum ana sayfada görüntülendikten bir süre sonra MB editörler..
Çocukken, 40’lı yaşlardaki insanlardan bahsederken ne kadar da yaşlı olduklarını düşünürdüm. O kadar çok yaşamışlardı ki, sanki ne kadar yaşasam da hiçbir zaman onların yaşına gelemeyecektim. Gençli..
Bundan tam 1 sene önce, dostlarımız Şule ve Bülent’in düğünlerine katılmak üzere güle oynaya İzmir’deydik. Geçen haftasonu ise onlardan birisini, Bilişko’yu toprağa vermek üzere … 12 Mayıs Cumartesi s..
Şimdi son sakarlığımı sizlere bildirmek üzere blog yayınına kısa bir süre için ara vermek istiyorum. Ünlü “Sakarlık Tarihim” yazı dizisi için yeni malzemeler toplamak konusunda hiç bir fedakarlıktan k..
Beynimde iki farklı kişi vardır benim. Yoo ! Ben tabii ki şizofren değilim. Kendimi bildim bileli bu ikiliyi tanıyorum; duyuyorum. Birbiriyle sürekli kavga edip duran, bir türlü aynı fikirde buluşmay..
Onlar… Birer birer gittiler yaşamlarımızdan… Ani çıkan bir rüzgarın savurduğu yapraklar misali, teker teker koptular tutundukları dallardan. Yaprak dökümü hep vardı aslında. Yok saydık; gözlerimiz..
Nihayet, bütün tembelliğime rağmen ben de 50. bloğumu yazıyorum. Hani bir çok arkadaşımızın çoktan devirdiği “50” rakamına ben ancak ulaşabildim. Gülmeyin; ne yapayım, geç olsun da güç olmasın! Olsu..
Bir süre yazmayacaktım…Yazamayacaktım… Ama bu konuda yazmasam da olmayacaktı… “Eeee Keziban?” demiştim Temmuz ayında bir yazımda; belki hatırlarsınız. http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo..
Yaşam defterimin sayfalarını karıştırıyorum dalgın dalgın… 37 yılda “Kimler gelmiş, kimler geçmiş!” diye düşünmeden edemiyorum. Baş ucumda bulunan abajurun sıcak sarı ışığında dikkatle incelemeye başl..
Saçlarının arasından ince bir kan sızıntısı şakağına doğru akmış ve koyu kırmızı bir leke gibi donup kalmıştı. Kaç yaşında olduğunu kestiremediğim kadın, başını önüne eğmiş, titredikleri fark edilmes..