Merhabalar efendim.Bu akşam size canım arabam ve Nihat Sırdar hikayemizi anlatacağım.Öncelikle bilmeyenler azdır ama olabilir diye açıklayayım.Artık canım arabamı tanıyorsunuz elbette ama Nihat Sırdar..
Nerden başlamalı, yüreğimdeki en derin sevgi, en acı hasret hangi kelimelerle ifade edilebilir ki.. Belki de dün akşamki rüyamdan başlamalıyım. Hep aynı rüya, rüya olamayacak kadar da gerçek.. Üste..
Daha küçücük bir çocuktum, evimizin önünden acıklı destan anlatıcıları geçsin diye yollarını gözlerdik anacımla. Acıklı hayat hikayelerini sayfa sayfa alır okur, dört göz dört çeşme ağlardık sarmaş do..
ÇIĞLIK... O sesi ilk fark edişim sanırım 12 yaş civarıdır. Bahçemizdeki kocaman badem ağacının kırık dalına halkalarla asılan bir salıncakta sallanıyordum. Sallanmak ne kelime uçuyordum adeta, içimdek..
Telgraf çiçeği 1997 yılı tıpkı 94 yılı gibi korkunç med-cezirlerle yüklü bir yıldı benim için. Aynı zaman dilimleri içinde mutlulukların en güzelini yaşarken birden acıların en korkuncuyla tepetak..
Cumhuriyetimizin 83. yılı tüm Türk vatandaşlarına kutlu ve mutlu olsun öncelikle.Efendim, maalesef başımıza sürekli önceki "Canım arabam" öykülerinde olduğunca muzip olaylar gelmiyor. Hele İstanbu..
Uzun yollar hep çekmiştir beni. Genlerimizdeki atalarımızdan kalan göçebe ruhun etkileri midir, yoksa benim sokak kızı İrma ruhumdan mı bilinmez gittiğim yerlerde uzun süre oturup kalamıyorum. Çocuklu..
Bizim kadar bizim gibi yakın geçmişinden ya da tarihinden ders almayan kesinlikle her türlü derse karşı çıkan, inkar eden başka bir toplum daha var mı ola acep? Bakın habere en basitinden, daha..
Biz daima imkansızı başaran bir toplumun bireyleriyiz. Yaşadığımız her an , her olay efsane filmlere konu olur. Boşuna değil bize "Çılgın Türkler " söylemleri.. Çünkü biz inanıyoruz, 70 milyon yürek..
"BAZEN habbenin (dam-lacığın) kubbe, kubbenin de habbe yapıldığı dönemlerden geçersiniz."Dedi ve yürüdü gitti bir koca çınar.. "Söz ola kestire başı " cümleciğine gönüllü uzatıverdi naif beyn..