Yazılarımı olduğu gibi yayınlamayı tercih ediyorum. Bu yüzden önce yazıp sonra başka bir yere aktarmıyorum malesef. Az önce de buraya yazdım. "Yayımla" dım. Meğer yayımladığımı sanmışım ancak başarama..
Hayat cesaret ister. Gerçek cesaret ister. Aşk cesaret ister. Kırmızı ruj cesaret ister. Denemek cesaret ister. İtiraf cesaret ister. Güvenmek cesaret ister. Evlilik cesaret ister. Çocuk yapmak cesare..
Özledim. Hayallerim olmasını, heyecanlarım olmasını özledim. Yazmayı ve okudukça, okundukça çoğalmayı özledim. Kendi sahnelerimi ve kahve kokusu kıvamında bitmeyen ümitlerimi… Sohbetimi özledim. Kit..
Şimdi… Şu anda… Bugün… Sevmiyorum… Sevemiyorum bugün ne kendimi, ne bahçemde ufaladığım ekmeği çekingen sıçrayışlarla yutan serçeyi. Oynamıyorum işte. Verin misketlerimi geri. İstemiyorum her güne üm..
Hayatımdaki birçok şeyden korkarken, hatta belki o ansızın çıkagelen nefretten beni bir tek sen tutuyorsun umut. Sanki uçurumun kenarındayım. Öyle bir manzara var ki önümde, belki de kenarına yaklaş..
Bugün de geldi çattı. Eyvah! Sevgilisizsiniz! Ne olacak şimdi? Bugün nasıl geçer, değil mi? Bence sevgilisi olmayanların da bir araya gelmesi gereken bir gün bugün. Öyle ya, madem sevgilisi olanlar ..
Mazeretim var. Yine karışığım. Karışmadan geçmiyor bu mübarek hayat. O karıştıkça ben çözüyorum. Ben çözdükçe o karışıyor. Geçinip gidiyoruz. Yaşadıkça yazıyorum ya ben; tuhaftır, bazen de susuyo..
Ben akıllı uslu yazılar yazıyorum diye övünürken, tüm çevrem "Yemek tariflerini yazsana!" diyor. “Restoran sahibisin sen!” “İyi ama o zaman kimse gelip yemez ki bende!” diyorum. Gülüyorlar, " Şu yaz..
Uzun bir yolculuktu bu. Geri dönüşü olacak mıydı? Yahut dönerse neler değişecekti? Pek düşünmemişti çıkarken yola. Sadece gitmek peşindeydi. Gitmek… Ve alabildiğince uzaklaşmak… Hem kendisini üzen ger..
Otururken keyifli zaman geçirme sanatı "dükkâncılık". Zira bu aralar tüccarların pek bir ticaretle meşgul olabildiklerini zannetmiyorum. Piyasada nakit sıkışıklığı varmış. Kriz varmış. İşin bu kıs..