çok sıcak değil belki. öyle deli gibi ısıtmıyor insanın içini, kıştan kalan üşümelerini almıyor üzerinden, yüreğinin yorgunluklarını hafifletmiyor. biliyor çünkü o da senin gibi; daha vakit var, henüz..
Bir fotoğrafa kaç şey sığdırılabilir? Kaç mekan, kaç zaman, kaç imkan? Kaç yürek vardır bir fotoğrafta, kaç akıl, kaç insan? Kaç söz taşır içinde sana söylensin diye beklediğin, kaç gülüş taşır üzerin..
Ben büyük ve güzel miyim gerçekten, diye düşünüyorum. Büyüklük ve güzellik yüreklerde değil midir aslında? Paylaşılınca daha da büyünüp güzelleşilmez mi? Eş, dost, sevgili, baş dayanacak bir omuz, yaş..
Gözlerin oluyorum önce. Tozun toprağın içinde gözlerine çarpıyor hayali. Buruşmuş bir fotoğraf karesinden çekip alıyorsun sevdiğini. Alıp yanıbaşına koyuyorsun sessizce. Bekle diyorsun sevgili yüreğin..
Düşler üzerine konuşurken bugün bir dostla, gördüğümüz, kimini hatırlayıp kimini hatırla/ya/madığımız rüyalar üzerine, iki gündür rüya görmediğimi fark ettim. Hastalığın etkisiyle erkenden ve kendimi ..
bugün günlerden; adları şehit, kaderleri ortak, hayatları yarım, geride kalanları noksan, şimdi konuşulup yarın unutulacak olan bir..