Yokluğun bir örümcek gibi...Ağını attı. Yavaşça içimde sarıyor şimdi. Beynimin her bir kıvrımına yerleştiriyor seni sinsice. Yerleşiyorsun. Her gün biraz daha hapsoluyorum kendi içime. Çıkış yol..
Yürekle aklın çatıştığı Sözün yalanla yarıştığı Gerçekle düşün karıştığı Zamanlardayız artık. Koca bir ömrün kırılganlığı üzerinde. Yüzündeki koca tebessüm saklamaya çalışsada hüz..
Gördüğünü düşünüyorum ve gülümsüyorum. Düşünmesemde gülümsüyorum ya ben zaten. Sana, kendime, halime, gözüm açık geçirdiğim her günüme, kapıya, duvara, ağaca, gökyüzüne, yaşama, acıya ve sevince...Ağl..
Bir zamanlar... El bebek gül bebektim. Bazı günler külkedisi, bazı günler pamuk prensestim. Herkesten en güzeldim ben. Senin gözünde. Seninleydim. Sense benim tek kahramanım. Prensimdin. Ne d..
Bir telefon ahizesine saplanıp kalmış gibiyim. Sesimin erişemediği, elimin yetişemediği mesafeler dokuyorum. Bütün sözler tuzak, bütün yollar el kapısı. Salsam seni tam yüreğimin orta yerinden şimdi, ..
Sabahları uykuyla uyanıklık arasında geçirdiğin, o “5 dakika daha” diyerek yaşadığın en tatlı düşlerinin içinde gelsin. Zorla kalktığın her günün başlangıcındaki o keyifsiz, asık suratlı, nemrut..
Hayat; Yaşamak yerine Yamalı bir bohça gibi Yanımda taşıyorum seni Arada bir kaybedince içindekileri Sağda solda arayıp da sormam ondandır.....
Anladım ki; büyüdükçe daha bir küçük kalıyorum hayatın içinde. Daha çocuk, daha aciz, daha yalnız…Nedense beceremiyorum bir türlü herkes gibi yaşamayı. Ne zaman niyetlensem, yüzüme gözüme bulaşıyo..
Sen... Yüzme bilmediğini söylüyorsun. Sığ suları tercih edişin hep bu yüzden. Sığ sulara çivileme atlayışın. Ayakların yere bas(a)mıyor diye mi şimdi tüm bu telaşın. Gülümsüyorum. Aşk bo..
Sen masanın bir tarafındasın şimdi, ben diğer tarafında. Aramızda, masanın üzerinde iki bardak bira, bir tabak karışık kroket, bir sürü kelime ve bir de akıp giden koca bir deniz var. Dalga sesler..