Üşüyordu Tamara, kısacık eteği daha bir kısalmış gibiydi. Bu gece hiçbir şey sormayacaktı kendisine, yıpratılmış ne varsa içinde bu gece giyinmeyecekti yüreğine. Acımış yanlarını kucakladı yüreği..
Telaşı seviyorum, hep pür telaşım. Etrafıma bulaştırdığım bile oluyor. Keşke pür neşe olsam, gamzeler, göz süzmeler, en çokta yalan sohbetler.. ‘’Kahkaha kadın’’, beceremem ki falso veririm bir y..
Sıradan öylesine anlar vardır. Bir kırmızı süs balıgının akvaryumda seyre dalması gibi onu besleyen eli, saniyelik anlardır bunlar. Sıyırıversek etimizden ruhumuzu, geriye ne kalır, şişirilmiş eg..
Ankara’dayım yıllar sonra. Ne bir yar kucağı, ne de bir dost meclisindeyim. Aşırı ısıtılmış, sade döşenmiş haliyle insana ‘yat uyu ve sabah kalk git ’deyiverecek gibi gelen bir odadayım. Öyle de o..
Aşka benzer çilek, belki de aşk çileğe…Karşı konulmaz her ikisine de… Biraz tatmak lazım. Bu gün semt pazarı, gitmek zorundayım isteksiz yürüyorum. Dayanılmaz bir çilek kokusu sardı etra..
Çocuklar… Öpmeyi beceremeyen ıslak dudaklarında ki sararmış kelimeler ve yitip giden türküler gibi sahipsiz çocuklar on beşine gelmeden bıçak yarasını dostu bellemiş, ellerinde ekmek ve kan olan ..
Eğer şansım olsaydı, sizinle ben sıradan insanlar gibi davranabilip, siz benden üstün olmadan bir yürüyüşe çıkabilseydik. Size sorular sorabilseydim.Irak’ta sokaklardaki evsiz çocukları bildiğin..
Son yıllarda Türkiye’de yerli yersiz bir türban tartışması aldı başını gidiyor. Isıtılıp ısıtılıp sanki Türkiye’nin tek derdiymiş gibi halkın önüne son yemek olarak getiriliyor.. Bakıyorum..
17 yaşımda dikilmiş babamın karşısına " baba ben tiyatrocu olcam " demiştim. Babam yüzüme öyle bir bakmıştı ki, burnumla sol kulağım yer değiştirmiş sanmıştım. Bugün bile bir ad koyamadım o bakı..
Artık yetsin! "Ama"sı yok artık! Görünen köy kılavuz istemez...Demokratikleşme için omuz omuza verme zamanıdır. Ya da daha otoriter bir düzene tabi olacağız... Ya da herkes elini taşın altın..