Buyrun bir tartışma size. Eski sevgililerle veya eşlerle dost olunur mu?Bakalım Türk dil kurumuna, “dost” sözcüğünü nasıl anlatıyormuş.... 1 . Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi..
Bir minik yunus dünya geldiydi bu günden altıyıl önce... Tam altı yıl geçmiş, ve ondan önce de bir 9 aylık süre... İlk haberini aldığım gün dün gibi oysa. Ayaklarım yerden kesilmiş bir o kadar ko..
Bir çocuk sahibi ve boşanmış kadın arkadaşımla sohbet ederken “yahu artık kadınlar kendilerinden küçük yaşlarda erkeklerle beraber olmayı seçiyorlar, biz kırkbeşliklerin yüzüne bakmıyorlar” dediğimde..
Dün geçeli çok oldu. Bize kalanlara bakarız. Aldatır gibi geçer zaman. En koyusunda gecenin günün umudu saklıdır. Sırtlanmalı artık kendi çeketlerimizi, boşuna değildir gecen zaman. Unutmamalı elbet s..
Alıştık hep birilerine, alışıp bir olduk sandık. Sonra bakıp uzaktan peki niye şimdi, niye dün olamadı bu. Olamazdı boğmaktaydı hayat. Boğduğunu sanırdık oysa bir olmak hevesi içerisinde. Bir heves ne..
Neydi ve ne içindi, hep toplu halde kılınan ayrılık namazları. Herkes kendi çapında bir öykü ile. Gitmeler kalmalar, gidememeler. Aldatmalar, aldatılmalar. Umut edip umutsuz kalmalar hep bir yanı eksi..
Tam tamına 13 yıl, 43 gün, ve 11 saat geçmiş hayatımın en önemli ünvanını alalı. "Baba" olmuştum artık. Oğlum Ege'm vardı hayatımda. Onu ilk kucağıma aldığımda ne çok korkmuş ne çok heycanlanmıştım. Y..
"Ben baba olmayı çok sevdim" demiştim geçen yıl. Aradan bir yıl geçti. Gene babalar günü… Bu yıl babamı anmak istedim babalar gününde. Ne garip onu hiç anmadığım duygusu kapladı içimi, oysa benim..
Hep olmasını istedik, hep aşık ve de maşuk yaşamaktı isteğimiz. Elimizden kayıp gitti tüm o istediklerimiz ve biz baktık. Olmasını hep kurguladık ama hiç olmazının anlamını koymadık. Olurları alt alta..
Kapkaranlık bir sahneydi karşımdaki. Bir Endülüs gecesini andıran gitar sesi vardı uzaktan ve sis… Gülleri sevmem aslında ama kokuları hoştur ve gül kokuyordu karanlık. Gitarın tellerine hızla..