Pencereden bakınca karşı komşunun evini değil, çiçeklerle dolu bahçeleri, güneşin doğuşuyla ışıldayan masmavi denizi görmeli. Gökyüzüne bakınca gökdelenlerin havayı daraltmadığı kocaman bir gökyüzün..
Hani öyle sırtıma çantamı, altıma bisikletimi çekip dağ taş gezsem… Durup bir çeşme kenarında buz gibi çağlayan sudan içsem. Gitsem gitsem… Dümdüz bir yaylada durup gelincikler arasına uzanıp, elimi..
Planlarımızda sessizlik ve huzur vardı. Cep telefonlar kapanmış, iş ve o an dışındaki yaşamdan bahsetmeme sözleri verilmişti. O her zaman kullandığımız ‘bir fişim olsa da çeksem, bir kara kutum olsa..
Öfkelenince kapıyı çarpıp çıkanlar, Hüzünlenince karanlık bir odaya kapanıp dertlenenler, Nedensiz kıskanınca gözlerine perde çekip günlerce uyumak isteyenler, Aşkın gerçekleşmeyeceğine d..
Terk edilmiş bir virane gibiyim darmadağınık ve tozlu. Paslanan pervazları inmiş gözlerim, her soruma ayrı ayrı örtülmüş gri-beyaz çarşaflar, miadı dolmuş yıkık dökük düşler, yürekte yıllanmış, bozulm..
Uzun yolum kalabalık bir otobüste, yoğun bir günün parçalarını birleştirmeye çalışan beynim ve ayakta durmaya çalışan bedenimle başlamıştı. Onlarca insan arasına dağılmış gibiydi parçalarım. Kafamı da..
Kocaman bir kum saatinin daracık boğazından geçmeye çalışan birlerce kum tanesiyim Zamanın tam içindeyim, koşmuyor koşuşturmuyorum… Sadece usul usul akıyor, tane tane eriyorum bir zamandan diğer bir z..
Dünya beni bugün dışarıda bırakarak dönse, Ne benim başım dönse hızından, ne de çevremdekilerin hızına şaşırsam Sürekli yine sendeleyeceğim, yine yıkılacağım korkusunu yaşamasam, Çevr..
Eve varmak günün bittiğinin göstergesiydi… Kısık sesle ‘artık gün bitti’ dedi. O kelimeler içine bir soru olarak eridi ve tuhaf bir şekilde ‘ama bende bittim’ diye yankılandı. Kafasın..
Arabaya biner binmez büyük bir sessizlik kaplamıştı. Herkes sohbetini bölmüş, ona bakıyordu. Nasıl dikkat çektiğini mi fark etmiyordu yoksa insanların varlığını mı fark etmiyordu? Nasıl umursamaz bir..