Bahçesine girdiğim anda biraz kalabalık olduğunu farkettim. Cumartesi ve pazar günleri hepimiz nasılda abartıp kendimizi hasta ediyoruz sonra pazartesi günü elimizde sevkler ile sağlık ocaklarının yol..
Ailenin ilk çocuğu idi.. Acemilikler ve tüm bilinmezlikler onda yaşanmış, üzerine titrenmesine rağmen zayıf ve sıkça hastalanan bir çocuk olmuştu..Yıllar öncesi hava soğuk, yer Sivas anne bebeci..
Develer tellal pireler berber iken diyerek ikinci bölüme başlıyoruz.Nur mutlu, ee artık yeni bir dünyaya, bambaşka bir kültüre bir bilinmeze gitmek de, onu neler bekliyor acaba?şarkıda ki g..
İnsan hayatında dönüm noktaları vardır.Bir şeye karar verirsin bir gün, dersin ki; - Tamam artık buradan göç etme zamanıdır, daha çok sevdiğin beğendiğin bir şehre doğru yol alma zamanı…..
Sıcak bir yaz günü Şehir Ankara otobüs durağındayız kalabalık herr yerlere yetişme telaşında gelen otobüse arı kovanına üşüşen işçi arılar misali hurra gidiyoruz. Kapıya yakın bir yerde kendim..
Çoktandır ertelediğim bir konu vardı. Bu konu kelebeğimin bana her telefonunda ve her görüşmemizde: "annee! gideceksin anne!! Gitmen gerek" dediği ve ardından sağlık konusunda duyduğu tüm kötü haberle..
“Gönül penceresinden ansızın bakıp geçtin” der gibi dolanırken nette bir annenin penceresinden kızına sevgisini dillendiren bir hoş yazı buldum, paylaşıyorum. Erkenden uyandım, koştum gittim uyu..
Artık havalar ısınmaya başladı, yakında buram buram terleriz fazla yağış olup şöyle sıçan gibi ıslanmayı özledim, yağmurlu bir pencere önünde sıcacık, tavşan kanı bir çay içmek hayal oldu…Hatta..
O karanlık odadan sonra birdenbire aydınlık şaşırttı beni. Gözlerimi kırpıştırdım, beyaz giysiler içinde ağızları bağlı, elleri eldivenli 3 kişi bana doğru bakarak beni olduğum yerden almaya çal..
Dün bir yorum aldım, şu altı ay ömrünüz kalsa ne yapardınız adlı yazıma, abartalım diyordu altı ay değil de süre on yıl yirmi yıl gibi zamanlar olsa yani son günümüzün ne zaman olduğunu bilsek ne ya..