Bazı yıllar taşardı, Kapız Deresi. İki kızıl kayanın arasından coşar gelirdi, bazen kış bazen bahar aylarında. Tomruk, odun, kökünden sökülmüş ağaççıklar getiren sularla çıkardı yatağından. Yıkard..
Taşmasa, Aydıncık’ta üç yüz metre rakımlı bir tepe, bir seyirlik. Karşıda, masmavi denizde küçücük adalar. Karadan denize doğru esen poyrazlı havalarda, ta uzaklarda ise Kıbrıs. Taşmasa’nın çevres..
Aralık sonu, güneşli bir günde toprak yolda ilerliyor arabamız. Yol kenarında siyah siyah keçiler. Boğazlarında sivri uçlu tasmaları olan çoban köpekleri.Bir televizyon kanalına çekim için varıyo..
Petro, işaret ve orta parmağını demir halkaya sokarak, tahta kapağı kaldırıp sağ ayağının yanına koydu. Evinin giriş kapısının solunda, devasa bir lamba şişesini andıran, karanlık sarnıcıydı, eği..
Tane tane konuşan, hazırcevap, nüktedan, ağzından bal akan, her çeşit fıkrayı çok güzel anlatan ve insanları sıkmadan kendisini dinletmesini bilen birisiydi, eski kültür ataşelerimizden eğitimci ..