Cumhurbaşkanımızın eşi; hayatın bizi nerelere sürükleyeceği hiç belli olmaz. Ulaştığımız nokta bazen hiç ummadığımız kadar mutluluk verici ya da hüzünlendirici olabilir. Ve bu nokta hayal bile ede..
İşte yine klavyenin tuşlarında elim. İçimden geldiği gibi yazacağım ve de yollayacağım Milliyet Blog sayfalarına. Ummadığım yazılarımın inanılmaz uzun eleştiri aldığı sayfalara. Yayınlamaya kalksam bl..
Baharı hissediyor musunuz;Yokmuşum ya özledik diyorsunuz;Yazı uzun kalsın istedim;Organizasyona gönül verdim;Araştırdım eyledim…..Deniz kokulu isteyenler olunca Konyaaltı Sahil..
Bahar yavaştan yüzünü gösterdi ;Ağaç dalları tomurcuklarını başladı sürmeye;Kuşlar şenlendirdi cıvıl cıvıl bizleri;Biraz yorgunluk olsa da bedenimde ;Bahar kıpırtıları başladı gönlümde..
'It is now or never' diyor Elvis radyoda;Ya şimdi ya da hiç….Bazen ne doğrudur bu sözler ; ya şimdi olmalı ya da sönebilir tutkunun ateşi; yarın geç olabilir; beslenmeli tutku ateşi neye karşı..
Sözün bittiği anlar vardır hayatımızda........Ağlamaya bile hakkınız olmayan anlar ve de......Böyle bir yazı ile dönmek sanal günce sayfalarıma.....Bu yakınlarda döneceğimi biliyodum sizle..
Güneşin parlattığı kına kızılı saçları dümdüz fönlenmiş kadının arabasından yıllar öncesinin müziği yükseliyordu: ' Beklenmeyen misafirdin ' diye söylüyordu ZALİHA. Kahverengi etek ceketini tamamlayan..
Gittin Aklıma tüm ayrılık şarkılarını kazıyarak;Bana verdiğin sarı çiçekler gibi büküldü boynumEvin içinde kokun sızım sızım sızladı burnum.GittinPazardan senin için aldığım çilekl..
Sabaha tatsız uyandı yine; boğazında koca bir yumru gözleri dolu dolu……Aşka dair ne varsa en son duymak isteyeceği zamanlardan geçiyordu….Daha doğrusu Nietzsche deyimi ile kendini yaktığı zama..
Sevgili blog arkadaşlarım;Aslında bugün bambaşka bir konu çıkacaktı kalemimden.Ancak Seyir Defterine yazdığım 'ANTALYALI BLOGCULAR SES VERİNİZ BULUŞALIM ' mesajına cevaplar gelmeye baş..