Gökkuşağının tüm renkleriyle yaşanılan hayatımın, en ağır bedelini ödedim, soğuk gecelerle... Savunulan bedenler verebildiyse siyah - beyaz hayalleri, kara kaplı deftere saklıyorum kendi özlemlerim..
Her insanın içinde büyümeyen bir çocuk vardır cümlesini oldum olası sevmiş, hem de inanmışımdır. Sessiz, sakin görünsem de, içimde ne fırtınalar kopar yersiz, vakitsiz.Hayali bile komik gelecek..
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlamışlardi.Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmas..
Bozulunca yeminler eskisi gibi olmuyor hiçbir şey.Oyunun kurallarını bozduk.Şu an doğaçlama yaşıyoruz hayatı. Paylaşılanlar paylaşılamaz olunca, her kelime inat dolu olunca uzak geliyor iki kişil..
Her sonun bir başlangıcı olduğu gibi, değiştirebileceğim çok şey var hayatta... 18 Eylül 2007 hayatımın dönüm noktası, sonun başlangıcı olduğunu nerden bileyim?Nokta koyamadığım cümleler kurdum ..
Gecenin rengi mavi - siyah.. Umutlarını toplamış avuçlarının içine bir genç kız. Gökyüzüne açınca dualarıyla birlikte ellerini, bırakıyor hayallerini gecenin o suskun, dinlendirici sonsuzluğuna.. Ha..
Unutmak istersinya ne var ne yoksa hayatında. Denizin mavisini, rakının beyazını, tadını ya da en önemlisi geride bıraktıklarını.. Geçmiş seni bırakmıyorsa, pişmanlık duymayacaklarını yaşa dilediği..
Sitem yok. Ne hayata nede tamamlayamadığım nokta noktalara...Fasıl tadında yaşa hayatı. Sarhoşluğu hissetmeden, sadece kemanın sesini ve keyfini duyar gibi. Kaybetmeye mahkum olma, daha fazl..
Deniz bugünlerde olabildiğince siyah, görmek istediğim maviliği varken. Rüzgar bir tokat gibi yüzümde, sadece okşamasını beklerken. Avuçlarımdaki hayalleri, düşüncelerimdeki umutları, bitmek bilme..
Uzun zaman sonra, yanağımdan süzülen göz yaşlarım oldu benim .. Unutulmuş gecelere , özlemlerin kahpeliklerine... Yoruldum... Seni yaraladım, kendim kanadım Okyanus geçtim, nehirde boğuldum; k..