Fotoğraf makinesiyle, gazetelerle, dergilerle içiçe yaşıyorum. Takım elbise ve kravatlı camiadanım. Canının istediğini üzerine giyip işe gidenlere imrenerek bakanlardanım yani.. Fotoğraf çekmek hayatımı tütsülendiren tatlardan birisi.. Kaligrafi de... Şu aralar bildiğim bütün sözcükleri havaya attım, yere düştüğünde kırılmayan, bozulmayanlarla bir kitap yazmaya çalışıyorum. Yazmak hayata karşı verdiğim mücadelemde en sık başvurduğum detokslardan birisi... Müziğe gelince, 18-19. yy. limanına demirledim. Önümüzdeki 50 yıl boyunca da bu limanda demirli duracağım. Seyir defterinde biriktirdiklerimden bazılarını buradan denize bırakıyorum. Onlar kimlere ulaşacaklarını bilirler...