Şarap... Keyif... Tebessüm.renk. Eli kalem, dili söz tutar, çizer anlatır, arada dil de çıkartır white camdan, insan, erkek, adam, gamzeleri firarda...Öncesi de var ama 88' de Milliyet'le başladığım iletişim yolculuğu benim yaşamda ki çıkış noktamdır. Bir kimlik benliği bulduğumuz andı. Ergenlikten ustalığa geçiş gibi. Sonrasında yazıdan tv ekranlarına bulaşassakta, o camdan haberinden programına çok şeyi anlatsak ta bazen söz uçuyor yazı kalıyor. hele ki dezenformasyona yatkın toplumlarda bu daha net. Balık hafıza durumu. Geçenlerde Milliyet'e bacak kadarken girmeme etken olan Mehmet Ali Birand blogta ki bir yazım için 'bayıldım. Okuyun çok farklı yorumu" yapmış. Gülümsedim. Mutlu oldum tabi. Ama anlayacaksınız okuyun, dokunacaksanız okuyor. Seyredecekseniz benden uzak Allaha yakın olun..
Kaleyi sattım, filler isyanda, vezirim intihar etti. Bu arada atları da özgür bıraktım. çevremdeki piyonlardan zaten hayatım boyunca medet ummadım, şimdi ŞAH olduğunu iddia eden varsa buyursun hamlede bulunsun...
Hadi şarap tadında kalınız.. Sevgiyle