Böyle bir şeye gerek duymuyorum. Aslında bazı zamanlar gerek duyuyorum. Özellikle başımı ellerimin arasına alıp düşündüğüm anlarda... Bir farkla ki, sahip olduklarımı değil, sahip olmadıklarımı, belki de sahip olamayacaklarımı düşünme gereği duyuyorum.
Şu halde sahip olamadıklarımı yazmamın bir sakıncası yok diye düşünüyorum.
Çok kaliteli bir yazar,
Çok kaliteli bir okur, (Benim çizgilerime göre!)
Çok iyi düşünür,
Çok yardımsever,
Çok aktif,
Çok paylaşmayı seven,
Çok sessiz,
Çok zeki,
Çok bilgili,
Çok üretken,
Çok gösterişli,
Çok övünmeyi seven,
Çok para harcayan,
Başkalarına imrenerek bakan,
Kendinden başkasını 'cahil' olarak gören,
Çok kibirli,
Çok duygusal,
Çok komik,
Çok iyi konuşan,
Çok kötümser,
Çok kavgacı,
Çok yalaka,
Çok değişken,
Çok sabit,
bla bla bla... Saydıkça sayası geliyor insanın! Yukarıdaki çoklardan hiçbirine sahip değilim işte.
Sahip olduğum tek şey; Hayallerim...