Sahneyle ilk tanışması henüz bir ana okul öğrencisiyken okuldaki yerli malı haftası kutlamaları için kendisine uygun görülen “fındık “rolü ile oldu. Fındık rolünü benimseyemediği için sahnelere küsüp iyi bir izleyici olma yolunu seçti. Okul dergilerinde, kompozisyon yarışmalarında, halk oyunları ekiplerinde, flüt korolarında ve tüm okul  gezilerinde katılımcı rolünü üstlendi.

Ege yemekleriyle beslenip, Ege’nin serin sularında yüzdükten sonra da kendini Marmara’ya attı. Burada da, fb maçlarını izlemeyi, tarihi ve turistik tüm  mekanları gezmeyi, İstanbul’daki hiçbir etkinliği kaçırmamayı kendine ilke edindi. Okumaktan, sevdiklerine sürpriz hediyeler hazırlamaktan, hayallerinden ise hiç vazgeçmedi.

Ama hala mırıldanacağı şarkılar, göreceği şampiyonluklar, izleyeceği çok oyun var. ..