Yüreğini ortaya koyuş planlanamaz öyle mi?... Ya bu planlanamazlık ve bir süre sonra.. Bir saniye aralığında bile olsa, yine de bir planlılık değilde nedir?... Nichtze mi? demiş "Mutluluğu yakalaya..
Ayağa kalk!.. Sabah erkenden uyanacaksın.. hep beraber kalabalık… Radyo’da aynı türküye aynı hüznü duyacaksın.. Başladı!.. “Ben sana dayanamam yarim.. ben sana aldan..
Kopya çektiğiniz ülkenin adı değildi… Yaşadığın yerin.. Ortaklaşa sürülen tarlada payına düşen de eşit değildi senin!… Dert bile etmedin… İlk sınıfsal temellerin… Sana düş..
Şımarma dilidir alttakiler Kardeşşş!.. Bir omuzu aşağıda.. Bu düzenin “adam” sandıklarına bıraktıkları sözcükleri!.. aşağıda!.. Kardeşşş!.. Aloooo!.. hade ba..
Önemsemedin... Şimdi fark ettin… Ne demeli?.. Diyemezsin.!.. Dememeliyim!.. İçtensin!.. Öyle bilmeliyim… Tertemizsin!.. bir çok ayrıntıyı görmeliydin… göremedin!… ..
Bir karanlık stüdyodasın öylemi.. Birazdan gelir o teknolojik ses... Homurtu sana... bir başkasına ise para... Solvent* yutmuştun... İnsanı korumuyorlar henüz bu denli... Ama bu par..
Anla!... Seyret... Anlatacak!... Daha emin... "Yürek işi" ayrılık.. Birlikte!... harikalık... hem de harika dışılık.. Karşılaşma!.. belki ayrıl..
Yürüsün!.. diye başladı!.. Anlatacakları ne kadar çok değil!.. " Kaç kez sandın?.. yenildiğini yenildiğin diye "bildiğini".. Ne demek? Önce diye düşündü.. uzun yanıt!...
Ne mi?... Dinle!... Nasıl mı?.. algılayacaksın!.. Bir çok var!.. Sıralamayı deneyecek!.. Aç!.. Yok!.. Bir çok var ları anlatma dili çok az!.. etkili.....
Beklediğin buysa "henüz" bekleyeceksin... Bir büyük balon düşün!... Çok büyük!... Nasıl çok büyük? diye sormayı bile düşünemeyeceksin bir müddet sonra Renkli ama, neden? çok..