“Merhametten maraz doğar.” Dedi büyükler. Dedi ve çekildiler kendi dünyalarına. Merhametten maraz doğmasın diye, merhamet etmeyi unuttuk. Sevmeyi unuttuk. Sevmeye layık kimseler bulamadığımızdan mı..
Doğaçlama yağsındı yağmur, rüzgâr kendiliğinden essindi. Sesler yükselsindi ağızdan çıkar çıkmaz, kulaklara kadar… Soğuk üşütmese ne anlamı olurdu ki güzün? Yağmur ıslatmasa bulutla..
“Dünün mağduru bugünün mağruru oldu.” Edebiyatı falan yapılıyor ya? Yüz yıla yakın kendi öz ülkesinde öksüz, yetim bırakılan, söz söylemesini bırak, düşünmesine bile mani olunan bir neslin ..
İnsanları anlayabilmeniz için illa kendinizi onun yerine koymanıza yani moda deyimle empati yapmanıza gerek yok. “Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkasına da yapmazsanız” hem e..
İçimizdeki harabeleri gömdük biriktirdiğimiz sularla, surlar ördük set çekip önümüze, geçmişimizi, yıkıntılarımızı gizledik. Gözümüzü kırpmadan, iyisine kötüsüne bakmadan yıktık ne varsa. Kar..
Ülkenin çözülmesi gereken acil sorunları varken nereden çıktı şimdi bu memurların sorunları? Terör sorunu halledilsin, işsizliğe çare bulunsun, istihdam artırılsın, kapımızın önündeki komşu..
Herkesin içinde gizli bir yaşanmamışlık vardır, alenen çektiği acılar… Herkes birilerini kandırmıştır hayatta, en çoğu da kendisini. Bakışlarıyla kandırmıştır, sözlere zaten inanan ..
Herhangi bir akşam daha Dibine kadar tütün Dibine kadar çay Yalınayak çalılıklar içinde koşar gibi bir hayat Her yanım ukde kanıyor Her yanımdan ter ter dökülüyor bilinçaltlar..