İnsan, bugün algılayabildiği soyut boyuta hiç kuşkusuz, şekil ve şekilcilikten yakasını kurtarabilmekle geldi. Bu açıdan bakıldığında özellikle semavi dinlerin, Hinduizm ve Budizm'in de şekle karşı..
Bazen görmek, duymak, koklamak yeterli olmuyor dışa vurumda, dokunma da gerekiyor. Dokunma olmayınca, insan kendinde bir eksikliğin oluştuğunu fark ediyor el ile temasla bir bütünlük kazanıyor. ..
Toplumda, kendisini her zaman için halkın üzerinde görmek isteyip, inatla “Ben” kavramı ile hayatını sürdürmek isteyenler çoğunlukta. Üstün görmek, fırsatları değerlen-dirmek, bir konuyu anlamadığı..
Tarihe dönüp baktığımızda, özellikle on beşinci yüzyıldan on sekizinci yüzyılın sonuna kadar, çok az sayıda bilimsel araştırma gerçekleştirildiğini görüyoruz. Ama on dokuzuncu yüzyıl, bilim alanınd..