Tuğba Şardan
Merhaba Serkan bey.. Ne sevindim kitabınızın çıktığını duyunca! Onca güzel öyküye bir kitap - ve kitaplar tabii- yakışırdı. İnsan beğendiği yazarı herkes tanısın istiyor:) Okumak için sabırsızlandım bak şimdi.. Çok kutluyorum sizi. Yazarlık yolunuz açık olsun!
05 Temmuz 2017 00:35CEVAP
Çok teşekkür ederim Tuğba Hanım. Yazdıklarınız çok mutlu etti beni. Dilerim okuyanlar da beğenir. Selamlar sevgiler.
11 Temmuz 2017 14:45Ersin Kabaoglu
Adil bey ne zamandır yoksunuz! Hayırdır? Umarım önemli bir sorun ya da sıkıntılı bir durum yoktur. Eğer varsa, yardımcı olabileceğimiz bir eylem de varsa bilmek isteriz. Her koşulda kendinize iyi bakınız. Dostlukla ve selamlarımla...
05 Kasım 2013 00:53CEVAP
Değerli Dostum çok teşekkür ederim. Ne kadar nazik olduğunu bir kez daha anladım mesajını okuyunca. Çok şükür her hangi bir sıkıntılı durum söz konusu değil. Bu aralar İşaret Dili kursları vermekle meşgulüm. İşim akşam 19da bitiyor. Bir de okuldaki yatılı nöbetler eklenince, sadece okumaya vaktim kalıyor. Yazmaktan uzağım bu dönemde. En kısa zamanda blog ailesine döneceğim elbette. Sevgiler selamlar yolluyorum. Sağlıcakla kal. :-)
05 Kasım 2013 12:23Kaan Akoba
http://www.milliyet.com.tr/Haldun-Taner/
10 Ağustos 2013 16:40CEVAP
Çok teşekkür ederim Kaan bey. Yarışmadan haberim var da hazır değilmişim gibi hissediyorum, açıkçası korkuyorum.
20 Ağustos 2013 00:02Kaan Akoba
Selamlar. ''Yıllar boyu ondan çarptığım...'' diye başlayan cümleye kadar, her şey her zamanki gibi, yine olağanüstü gidiyordu ama, işte o öykünün tornistan anı, bana 'nedense' bu kez hiç inandırıcı gelmedi. Hatta biraz daha acımasız olursam, sırf başrol oyuncularına dayanarak gişe için yapılan, senaryosunun da öylesine iş olsun diye mecburiyetten yazıldığı eski basit filmler aklıma geliverdi. Bilmem, moderatör 'önerilen yazılar'a aldığına ve herkes de beğendiğine göre belki de ben anlamadım. Yazmaya devam, daha önceden de dediğim gibi -muhtemelen amaç o olmasa da- ün, şan, şöhret gittikçe daha da yaklaşıyor. Sağlıcakla kalın.
25 Mart 2013 00:05CEVAP
Selamlar Kaan Bey. Öykü yazacağm zaman kafamda sonunu tasarlamıyorum. Tasarladığım zaman, sıkılıyorum, kendimi mecbur hissediyorum vsaire ve yazamıyorum. Yola çıktıktan sonra kendi gelişiyor olaylar ve son buluyor. Bu öyküm hakkında görüş belirttiğiniz için çok teşekkür ederim. Elbette insan hep beğenildiğini okumak istemiyor ama beğenmeyenler de ayıp olur diye düşünerek fikirlerini yazmıyor. Ayıp olmaz aksine sevinirim, iyi ki yazdınız. Gönlüm bu şekilde gitmesinden ve son bulmasından yanaydı geçen akşam o şekilde sonlandırdım. Aslında amacım,öykülerimde geçen bazı kahramanları farklı öykülerde karşılaştırmak. Örneğin Nebioğlu İsmail benim Kuşluk Vakti adlı öykümde de vardı ama orada artık İstanbuun bir numaralı kabadayısıydı. Bu biraz daha gençlik yılları. Toy zamanları :) Çok teşekkür ederim değerli görüşleriniz için. Sevgiler selamlar. (Eleştirilerinizi her zaman beklerim.)
25 Mart 2013 19:11Şennur Köseli
MUTLU SEENELER SERKAN BEY
29 Aralık 2011 10:10CEVAP
Çok teşekkür ederim Sennur Hanım size de mutlu seneler. Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun. Sevgilerimle.
29 Aralık 2011 14:22Ahmet YILMAZ
Serkan bey, Bayramın huzur ve mutluluğuna gölge düşürecek olaylarla sarsıldık bu bayrama girerken yine... Ama hayat devam ediyor... Bir musibet bin nasihattan evlâdır demiş atalarımız... Yaşadığımız olaylar, umarım böyle bir hayra vesile olur. Selam ve sygılarımla sağlıklı, mutlu, huzurlu nice bayramlara erişmenizi temenni ediyorum.
09 Kasım 2011 13:58CEVAP
Ahmet Bey, bayramın sizlere de huzur ve sağlık getirmesini dilerim. Değerli mesajınız için çok teşekkür ederim. Selamlar saygılar sayın yazarım.
09 Kasım 2011 17:26