m.yigit
Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı anlatamam... Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu. İş belki karşılıklı oturup konuşmaya duygusallık sergilemye geldiğinde ben epey hâssas biri oluyordum. Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü nerdeyse düşkündüm. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı,evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan sevgiden almış, uzaklaştırmıştı. Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum. Şaşkınlıktan gözleri açılarak 'niye?' diye sordu. 'Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim bende, 'sadece yoruldum.' Bütün gece ağzını hiç bıçak açmadı. Düşünüyordu sadece Bu hâli ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: İşte,sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz
16 Nisan 2011 02:25demircan
çok güzel dillendirmişsiniz sevgilye özlemi,,
04 Mart 2011 20:14turan Yalçın
bloga hos geldınız sıır hıkaye ve kısısel gelısım yazmaktayım yadzıklarımın sızlere de faydalı olmasını candan dılerım basarılı ogrencılerle röportajlarım blog da ve yerel gazetede yayınlanmakta sızınle msn de de sohbet etmek ısterdım yazdıklarımın faydalı olması dılegıyle Turan Yalçın
08 Şubat 2011 22:21CEVAP
çok teşekkür ederim
09 Şubat 2011 16:53