Ahmet YILMAZ
Başarıyı tek başımıza da elde edebiliriz. Ama yaşadığımız mutluluğu paylaşamazsak, o başarıdan hiç zevk alamayız. Bayramlar, bireylerin “toplum” olmasını sağlayan manevi harçlardır. Her yıl, daha üst basamaklara çıkarmamız gerektiği halde, onu biz kendi ellerimizle iğdiş ettik. Aile fertlerinin yılda iki kez de olsa bir araya gelmesini, sevgiyle kucaklaşmasını sağlayan bayramları, tatil niyetine kullanıp, büyüklerimizden uzaklara kaçtık. Bir “el öpmek”ten bile kaçındık. Sonra da sevgiden ve saygıdan uzak, yabancı bir toplumla karşılaştık… Bayramlaşmak tek kişiyle yapılacak bir eylem değil… Birbirimizle, her birimizle ayrı ayrı bayramlaşarak, onun hazzını yaşayacağız ki, sevincimizi paylaşıp toplumun tüm katmanlarına yayabilelim… Bu duygularla hepinize, bayram sevinci içinde geçen sağlıklı, mutlu, başarılı bir ömür diliyorum. Selam ve saygıyla…
20 Ağustos 2012 00:43Şennur Köseli
Mehmet Bey abim ve ablam öğretmendirler ve onların bahsettiğiniz okullardan mezun arkadaşlarının anılarını çok dinledim.Sizi okumaya devam edeceğim.Saygı ve sevgilerimle.
12 Ekim 2011 12:03CEVAP
Sayın Sennur, sevinirim. Hasanoğlan mezunu arkadaşları varsa bazıları ile kesin tanışırız. Selamlar.
12 Ekim 2011 23:24TURGUT ÇELİK
Mehmet Bey... Nereden nereye...Kız kardeşim Perihan Çelik'in (emekli resim öğretmeni) öğretmeni olmuşsunuz. En küçük kardeşim Turgay'ı da mutlaka okutmuşsunuzdur. Turgay, beden eğitimi dersinden bile geçer not alamamıştı, kendi okuluma, Mersin Dumlupınar Lisesi'na aldım; liseyi Mersin'de bitirdi. Saygılar, selamlar.
10 Ekim 2011 14:06CEVAP
Yazdığım yanıt geldi mi? Turgay'ı okuttum. Onunla okul bahçesine heykel yaptık. Ama 1977 yılında 8 heykeli de kırdılar. Perihan'ı anımsayamadım. Görsem belki anımsarım. Selamlar.
10 Ekim 2011 23:41