Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '12

 
Kategori
Müzik
 

Bu Eser neden herkesin Kütüphanesinde ve Arşivinde olmalı?

Bu Eser neden herkesin Kütüphanesinde ve Arşivinde olmalı?
 

Evin İlyasoğlu


10 CD’nin eşlik ettiği, ansiklopedik ebatta ve kalınca bir kitap… İlk bakışta son derece olağan, her yerde rastlanabilecek türden bir eser gibi duruyor… Ta ki siz kitabın ve yazarının ismini okuyana dek… “Zaman İçinde Müzik”. Diğer bir deyişle “Batı Müziğinin Evrimi”.

Müzik, her dönemde insanların kendilerini ifade etmelerinde ilk başvurdukları yollardan birisi oldu. İnsanın olduğu yerde müzik, müziğin olduğu yerde insan hep vardı. Zaten kitap da, “İnsanoğlu, bir deniz minaresine üfleyip sesini gürleştirmeye başladığında, müzik de kendi tarihini yazmaya başladı” diyor, okura kendi özetini anlatırken. Aslında müziğin tarihini mi, yoksa topyekun insanlık tarihini mi anlatıyor, tam olarak belli değil. Her sayfasında, tarihin gölgesinden yer kapmayı başarmış isimler, yüzler, aileler, olaylar, phaenomenon’lar var. Çağların, kıtaların üzerinde 349 sayfaya sığdırılan, cesur bir seyahat… Henüz 7 yaşında piyanonun tuşlarına dokunarak nefes almaya başlayan heyecanın, 43 yıllık yoldan gelerek artık bir ideale, bir “opus magnum”a dönüşmesinin hikayesi…

Bir zaman makinesinden farksız olan kitabın içinde neler yok ki… İlkçağın yalın, sıradan insan tasvirlerinden ortaçağa, kiliselerin camlarına buğulanan hayatlara; ıssız ve ıslak sokaklara, yeniçağın heyecanı ortasında, o sokaklarda doğup büyüyen ve kendi öykülerini, savaşımlarını, mücadelelerini sonraki nesillerin dimağlarına silinmez harflerle kazıyan o efsanevi bestecilere, değişim sancılarına, insan aklının ve algısının asırlar içinde geçirdiği sıra dışı dönüşüme, hayata dair değişen sorulara karşın hiçbir zaman değişmeyen cevaplara karşı notalarla açılan isyan bayraklarına, coşkuya, sevinçlere, savaşın soğuk yüzüne, kaybetmeye, kazanmaya dair her şey… Tayyi mekan gibi bir şey adeta. Ve asla salt bir müzik kitabı kalamayacak kadar değerli… Hatta bir adım öteye geçerek şöyle özetlenebilir; eğer bir insan hayatında hiç Beethoven dinlememişse gerçek aşkın ne olduğuna dair hiçbir fikri olamaz; tıpkı bu kitabı okumayanın müziğin gerçekte ne olduğuna dair hiçbir fikri olamayacağı gibi.

Bu kitabı okuduğunuzda Schubert’in, Bach’ın, Chopin’in, Haendel’in ve daha birçok bestecinin kendi el yazılarından bestelerini, doğdukları evleri, müziğin kavramsal altyapısını, bestecilere, o akıllara kazınan eserleri yazdıran “neden”leri, ünlü notaların seyrini, sesini, heyecanını belirleyen olayları, dönemleri, herşeyden öte kendi çağdaş müziğimizi keşfedeceksiniz. “Türk Beşleri”ne biraz daha yakın gözlüğüyle bakacak, Arel’leri, Usmanbaş’ları, Tanç’ları ve daha nicelerini daha yakından tanıyacak ve evlerinizde ağırlayacaksınız.

Müziğin, ufku ilk çağlara kadar uzanan okyanusunda yetenekli bir müzisyen eşliğinde dolaşmak, yaşanabilecek en muhteşem avantür olsa gerek.. Üstelik kaptan Evin İlyasoğlu, yetmez mi? Bana hep yetecek. Öyle bir hazine vermiş ki bize, umarım bunu hak edecek bir şeyler yapmışızdır. Eline, yüreğine, emeğine sağlık…

 
Toplam blog
: 16
: 4272
Kayıt tarihi
: 16.09.08
 
 

Fotoğraf makinesiyle, gazetelerle, dergilerle içiçe yaşıyorum. Takım elbise ve kravatlı camiadanı..