Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bu ne hakarettir ne de hükümeti devirme amaçlı bir eylem! Bu; yalnızca bir sitem!

Bu ne hakarettir ne de hükümeti devirme amaçlı bir eylem! Bu; yalnızca bir sitem!
 

Kaynak: İnternet


2007 yılında yapılan referandum ile halka soruldu: Cumhurbaşkanını seçmek ister misiniz diye; yüzde 68,95 oy ile aaa ne güzel! Evet, evet!.. diyerek kabul edildi.

Ancak, seçimle gelecek olan cumhurbaşkanı siyasette aktif rol alacak, bilginiz olsun denilmedi...

Keza, cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılırken de adaylar  “Seçildiğim takdirde Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamenter sistemini değiştireceğim, haberiniz olsun!” da demedi!

Yalnızca adaylardan biri “Oturmayacağım, ülkem için çalışacağım” dedi ki ee yani, ülke için çalışacaksa çalışsın, ne güzel...

Ülkesi için çalışacak cumhurbaşkanı beklerken AKP için çalışan bir cumhurbaşkanı bulduk; oysa 2007 yılında “evet” mühürünü basanların hepsinin böyle bir duruma onay verdikleri düşünülemez; ancak halk tarafından seçilen ilk Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan bunun bir tercih olduğunu vurguluyor.

Nitekim; “Oturmayacağım, çalışacağım dedim” diyerek siyasi arenada söz sahibi olacağını da beyan etmiş ve kabul edilmiş olarak deklare ediyor.

Ama... Lakin... Vatandaşların anladığı o değildi ki!

******

Aynı zamanda, parlamenter sistem içinde başbakanlık yapmış, cumhurbaşkanı olmuş bir kişinin tam da parlamenter sistem içinde milletvekilliği seçimleri varken parlamenter sistemin işlemediğini her fırsatta dile getirip, başkanlık sistemi gerektiğini vurguluyor olması seçimin doğasını bozuyor.

Bir kere seçime girenlerin konuşup, kendilerini anlatacağı dönemde bir cumhurbaşkanın tuttuğu takımın adına konuşması hem bulunduğu mevki olarak hem de rol çalması anlamında tedirgin edici... En naif ifade olarak “tedirgin edici” diyorum, hak-hukuk olayına girmiyorum, anlamam da zaten!

******

Yalnızca bana mı anlamsız geliyor?

Hükümetin başında bir başbakan var, amacı başında olduğu partinin seçimi kazanması ama bir taraftan da cumhurbaşkanı “İlle de başkanlık sistemi!” diye her gün konuşurken parlamenter sistemi kötüleyip duruyor; üstelik de aynı parti için çalışıyorlar...

Burada bir anlamsızlık, bir mantık bozukluğu yok mu?

******

Önceki deneyimlere dayanarak milletvekili seçimlerinde AKP istediği oyu alırsa aynen şöyle bir nakarat tekrarlanacak: Başkanlık sistemi dedik, halkımız da bize onay verdi! Seçilen yalnızca milletvekilleri değil, aynı zamanda parlamenter sistemden kurtulup, başkanlık sistemine geçmemiz için bize verilen görevdir!

Millet seçmiştir, millet tercih etmiştir!...

******

Cumhurbaşkanlığı sarayı ne zaman yapılmaya başlandı bilmiyorum, 1150 odalı saray üç-beş gün içinde yapılamayacağına göre, bizim varlığını öğrendiğimiz zaman öncesinden çalışmalar başlandı; bize denmedi ki Atatürk Orman Çiftliği içinde arazi ayarlanıyor, oraya bir saray yapılıyor; ama tedirgin olmayın, o saray ülkenin perestijidir, şu an gerekli izinler alınmadı ama, yani kaçak olarak başlandı yapımına ama... Gün gelir o izin de çıkar, inşallah...

Oldu da bitti maşallah tarzında haberimiz oldu!

Sahiden, bir vatandaş olarak aç kalmak pahasına ödediğimiz vergiler nereye gidiyor diye sormak, bu saray da nereden çıktı, niye haberimiz olmadı diye sorgulamaktan bu kadar aciz miyiz?

******

Bir vatandaş olarak cumhurbaşkanımızı siyasi anlamda tarafsız görme isteği içinde olmamız yalnızca şahsi bir beklenti olmayıp, aynı zamanda anayasal hakkımız değil midir?

Bu hakkımız çiğnenirken, bunu özlemek, özlediğimizi ifade etmek ve hatta beklemediğimizi itiraf etmek neden suç sayılır?

Bu ne hakarettir ne de hükümeti devirme amaçlı bir eylem! Bu; yalnızca bir sitem!

******

“Hükümeti devirme amaçlı eylem” maddesine bakarsak, “ülke yönetimine darbe” konularına da girersek; var olan anayasayı ille değiştireceğim, ille de bu işe yaramaz parlamenter sistemi değiştireceğim, yerine başkanlık sistemi getireceğim derken meri hükümetin işe yaramaz olduğunun, anayasanın da işlemez olduğunun bir deklarasyonu olarak kayıtlara geçmesi gerekmez mi?

Yani; misal, benzer şeyleri bir başkası söylese kanun karşısında, Yeni Türkiye yasaları gereğince, nasıl yargılanır?

Kimse kusura bakmasın ama sırf başbakanın, cumhurbaşkanın partisine tavır koydu diye içeri alınan, cezalandırılan kişilerin suç delilleri ile şimdiki hükümeti yıkıp, darbe yapıp da yeni bir sistem kurmaya çalışmak da en azından benzer, en çoğundan da beter bir durum!

******

Yaşanan örneklerden yola çıktığımda mantık ve aklımın bana gösterdiği gerçekler bunlar; kafamdan uydurduğum bir şeyler yok; yalnızca yaşanan gerçekler...

(Nasıl bir korkuysa artık, oğlum olmasa bana bulaşmazdı belki ama... Bulaşmış ki; açıklamasını yapma gereğini hissediyorum: Ben demiyorum! Valla, ben demiyorum! Mantığım, aklım yaşanan olayları sıralıyor; onların dediklerini diyorum, valla hakim bey, ben demiyorum!)

 

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..