Büyük Resmi Görelim

FETÖ, Adnan Oktar, Şeyh Nâzım Kıbrîsî vb. gibi can sıkıcı / sahte yapılar tamamen dış odakların çıkarlarına hizmet eder.

Bunlar, düşük zekalı, kestirmeden yükselmek isteyenleri, oportünistleri, makyavelistleri, iradesi zayıfları, sosyal zekası yetersiz olanları kolayca ele geçirirler.

Bu topraklarda örtülü bir kast sistemi 5-6 asırdır hüküm sürmektedir. Yalıdakiler, erguvaniler, beyaz Türkler, creme de la creme, asilzadeler olarak tanımlanan mutlu kitle manevi bakımdan çok sıkıntılıdır.

Emek harcamadan, ter dökmeden yaşayan kripto (olduğundan farklı görünen) kitleler depresiftirler. İntihar bunlarda daha çoktur. Makam ve mevkilere hak etmeden konduklarından vicdanları onları sürekli sıkıştırır. Rahatlamak için aşırı yemek yerler. Sahte modanın peşinden giderler. Yazın plajda, kışın dağda hep yatarlar.

Hiç bir şey üretmeden asalak gibi yaşarlar.

 Bu adaletsiz düzenleri anlaşılmasın, geniş fakir kitleler uyanmasın diye televizyonları, dizileri, sahte dini grupları, sapkın gazeteleri ve sosyal medyayı ustalıkla kullanırlar.

Sahte dini yapıların arkasında çoğunlukla Sabetayist, Pakraduni, Ermeni, Yahudi, Hristiyan kökenli beyaz Türkler (?) vardır. Bunlar hırsız, arsız, katil, düzenbaz Batılı devletlerin acentesi gibi çalışmaktadırlar.

Ortalama 500 yıldır Anadolu'daki Türklerin emeklerini çalan parazitleri iyi anlayalım.

 Onların sahte medyalarını, şirketlerini, bankalarını, vakıflarını, derneklerini, okullarını red edelim...

Yazıyı okuyanların bazıları kafa karıştırmak için bunlar komplo teorisi, uydurma hikaye diyecektir... Bunları asla kaale almayınız.

Hırsız, tarihi katliam dolu olan Batının kuklaları hep aynı kesimlerden çıkmaktadır. Hiç çalışmadığı, üretmediği halde on yıllardır yağ - bal içinde yaşayanların kökenini karıştırın, mutlaka kripto (Türk kimliği altında başka bir kimlik) damar bulursunuz.

FETÖ yıllarca sağda, solda, ileride, geride ihtişamlı makamları gasp etmiş kripto  düşmanların desteğiyle güçlenmiştir.

Adnan adlı zatın grubuna mürit olarak katılmış olanların çoğunun da asalak, kripto, sahte Türklerin evlatları olduğu tespit edilebilir.

İngiliz vatandaşı olan şeyh (?) Kıbrısî de İslamiyeti efendilerinin çıkarlarına göre şekillendirmiştir.

Bu konuda çok daha fazla örnekler verebilirim. Ancak can güvenliğim riske girer. Almanya'da, Fransa'da, Kıbrıs'ta gördüğüm sapkın, İslam maskeli gruplar beni din konusunda daha çok bilgi toplamaya itti. Ahmed Hulusi, İskender Evrenosoğlu, Edip Yüksel, Cemal Nur Sargut, Caner Taslaman, Ömer Öngüt vb. gibi odaklar ne diyor diye bakarken büyük resmi idrak etmeye başladım.

Büyük resimde özet olarak şu var: Üreten, ter döken, hizmet eden geniş halk kitleleri gerçek İslamiyeti asla öğrenmesin. Çok önem arz etmeyen dini meseleleri konuşup durarak enerjisini tüketsin. Müslümanlar asla bir araya gelemesin. Her dini grup ayrı bir İslamiyet icat etsin.. Biz parazit olarak yaşamaya devam edelim...

Etrafınıza, 500 yıllık yakın tarihimize bir de bu gözle bakınız.