Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

CHP'de MiT var

CHP'de MiT var
 

benden


Sayın Kılıçdaroğlu'nun "CHP'yi MİT karıştırıyor" iddiasına nazire olsun diye sosyal medyamda lâtife yapmıştım:
 
"Bence, Sayın Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin başına MİT getridi" demiştim.
 
Sözüme tepkiler geldi. Bu tepkiler somut eleştirel değerlerden çok siyasi çekişme biçimini alıverdi. İçerikte tutucu CHP kanadından tutucu AKP siyasetinin nasıl bir tehlike olarak algılandığı görülebildiği için yayınlamaya değer buldum. Bakalım arkası nasıl gelmiş:
 
***
 
Adem 1- "Söylediğin şey Kılıçdaroğlu’nu haklı çıkartıyor. Yani MİT CHP başkanını dahi seçtirebiliyor. Peki, sen bunu nasıl bildin, işkembeden atmadıysan?
 
***
 
Ben:
 
Benimki sadece dokundurmaydı. Kendisi MİT'in CHP'yi parçalama operasyonu yaptığını söylüyor da... Bu operasyonun somut kanıtlı bilgisini ele geçirmişse sorunu ilânla birlikte parti birliğini sağlayacak sorun giderici tedbirleri de almalıydı. Böyle bir çalışma içinde olduğunu göstermedi. Büyük iddialar kanıtlanma beklentisi doğurur; iddianın arkasında silik durunca aynı kaynaktan gelen ciddiyeti vahim iddiaları millet umursamaz oluyor. Bu da partinin güvenilirlik değerini düşürüyor hâliyle. Yani Kılıçdaroğlu bence peşini takip edemeyeceği veya etmediği iddiaları ortaya sürerek CHP'ye MİT'ten daha çok zarar vermektedir.
 
***
 
Adem 2- "Nedense, bu dalga konusu olacak bir şey gibi gelmiyor bana, iddia ciddi!"
 
***
 
Adem 3- "CHP ve Kılıçdaroğlu hakkında eleştiri veya dokundurmalara tepki verenleri anlamıyorum. Sanki 12 yıllık muhalefette olmak başarının tesciliymiş gibi. 12 yıldır iktidar ile çok güzel 'düşman kardeşler' dizisini çeviriyor olmaları başarı sayılır mı ben bilemedim...."
 
***
 
Adem 4- "Tabi ki Kılıçdaroğlu da herkes gibi eleştirilebilir. CHP de eleştirilebilir, ancak oy vermeme gibi bir amaca hizmet etmeyecek, hatta AKP'ye direkt hizmet edecek söylemler içine girince ben de tepki veriyorum. Bu iş tuttuğumuz takıma küsmeye benzemiyor; maçlara gitmeyelim de takım düzelsin mantığına benzemez. Orada birkaç maç gider ama burada ülke ve cumhuriyet elden gidiyor. Bilmem anlatabildim mi? Ayrıca, böylesine kanun tanımayan tüm devlet ve medya gücünü ele geçirmiş bir partiyle mücadele etmenin kolay olmadığını anlamamakta ısrar ediyoruz bence
 
***
 
Ben:
 
Bence çelişik bir görüş dizisi. "CHP eleştirilebilir, ancak bu AKP'nin işine yaramayacak düzeyde olmalı" mantığı kendi içinde eleştiriyi sansürleyen bir mantık barındırmaktadır. Ayrıca AKP ile siyasi rakip tek CHP değil ki? Bence AKP gücü CHP başarısızlığına bahane olsun diye abartılıyor. AKP her yeri ele geçirmişse CHP seçimlere neden tek başına iktidar sözüyle hazırlanıyor ki? Öncelikle tüm muhalif parti ve odaklarla demokratik birlik uzlaşısı yapmaya çalışmalıdır. Başarılı olamasa bile bu çabasını birçok seçmen oylarıyla takdir edecektir.
 
***
 
Adem 3- "Oy hakkını ciddiye almayanların eleştiri hakkı da yoktur, katılıyorum. Ancak, oy vermeyen veya işin ciddiyetini kavramamışların olması ve iktidarın tüm güçleri ele geçirmiş olması CHP'nin durağan muhalefetini makul kılmaz... Klasik söylem olan "eleştirebilirsiniz, ancak ..." gibi klişeler ile CHP'yi iktidara süremeyiz. AKP dindar açılım yaptı CHP taklit etti... AKP Kürt Açılımı yaptı CHP taklit etti...
 
***
 
Ben:
 
AKP Kürt Açılımı yaptı CHP "biz daha iyisini yaparız" diyerek açılıma destek vermedi... Anayasa değişikliğinde uzlaşılan 60 kadar maddeyi oylama talebinde bulunmasına rağmen, AKP oylamaya sahip çıktı diye önerisinin arkasında durmadı.Hatta CHP AKP'nin sınır ötesi askeri harekât tezkeresine karşı çıkmışken Kobani için yeni bir tezkere tasarısı hazırlamıştı. Türk Ordusu Kobani’ye girmeli, Irak İslam Devleti militanlarını etkisiz kılıp Türkiye'ye dönmeliymiş. Popülist siyasetin allahı değil de ne bu şimdi? Millet bence bu gevşeklikten tırsıyor. Gene de bu kadar panik yapmayalım. İktidardan kurtulma telaşıyla millete umut bile veremeyen bir muhalefete destek çıkmak iktidarı tek umut sanmakla aynı gibi geliyor bana. Belki de demokrasi milletin keyfini bekliyordur. Seçmen olarak zihnimizi eleştiride özgür tutabilmeliyiz. Hangi siyasi yanda dursak da her siyaseti dürüstlükle eleştirecek kadar önyargısız düşünebilmeliyiz.. En önemlisi, sırf kendi yaşam tarzımızı değil demokrasinin sindirebildiği her tür yaşam biçimini kollama ilkesiyle eleştirmeliyiz.
 
Bence, CHP siyasi fırsatlara hazırlıklı olma yeteneğinde değil; kendini beğendirme politikaları çok zayıf. Halkın dilini konuşsa da, halkın dilinden anladığı söylenemez. MHP de kalıplaşmış bir siyasi ufka çakılı kalmış. Diğerleri de dar alanda paslaşmayı tercih etmekteler. Bu arada AKP de kendini rakipsiz sanmanın rahatlığı içinde yönetimsel hatalar yapmaktadır. Milletin ikinci partisi olarak CHP önümüzdeki seçimde AKP'yi zorlayan bir rakip olamazsa MİT'e gerek kalmadan intihar eder zaten. "OY ver ki güçlensin" mantığı da geçerli bir siyasi söylem değildir. OY hak edilmeli; oylar gerçekçi umutları heyecana süren somut ilerleme tasarımlarına kendiliğinden gider zaten. Umutlandıran tasarımlar yetmez tabi ki; bunları siyasi heyecana büründürecek inançlı bir parti çalışması gerekiyor. Kısacası, "Türk, çalış, öğün, güven"...
 
Adem 5- "Et kokarsa tuz basarsın, tuz kokarsa ne halt edeceksin. Sanki oyu verecekler ahlâk adalet ve bilgelik timsali de oy almayı hak etmekten bahsediyorsun. 40 yıl boyunca imam hatiplerde eğitilen bu bu kafalar şimdi her yerde bu toplumu biçimlendiriyor, yönlendiriyor. Günde 5 vakit din baskısı altında tevekkül telkini yapılarak, 3 kuruşluk iş ve gelir temini veya seçimlerde bir torba kuru bakliyat ve her türlü dümen ile oylar helak ediliyor. İktidarın HAK ettiği oy filan yok, kandırdığı veya çaldığı oylar var. CHP'yi eleştirme hakkını kutsayanlar daha çok madara olması için onu bu popülizm kulvarına sokmaya çalışıyorlar aslında; ama yol bu yol değil; çıkış bu çıkış değil. CHP ancak modernliği, çağdaşlığı savunarak bu cilalı feodal kafalara galebe çalabilir. Tabi bir de bu feodallerin arkasındaki abilerin desteklerini çekmesi halinde.
 
***
 
Adem4- "Tehlikenin büyüklüğünün farkında değiliz. Adamlar yıllarca insanları cahil bırakarak yeterli oy desteğini sağladıktan sonra tüm eğitim sistemini imam hatip yapıp, tüm kurumları da kendi adamlarıyla doldurduktan sonara taraf olmayanları da imha ederek geleceklerini garanti altına almak üzereler . Çok yakında cumhuriyeti rüyalarda görmeye başlayacağız. Yukarıdaki tepkimin sebebi budur işte.
 
***
 
Ben:
 
Cancağızlarım, sizin gibi öcüleri olanın ne pahasına olursa olsun AKP'den kurtulma arzusu anlaşılabilir bir taleptir. Ancak başarı için her yol hak değildir. Kendi olarak iktidara gelemeyen parti iktidarda tutunamaz zaten. Ben sıradan insan tiplemeleriyle iç içe olduğumdan iyi bilirim. Sizin ıskaladığınız bir gerçek durum var. Bu milletin çoğunluğu oyunu sadece dini taleplere cevap veren siyasete vermez. Hatta diyebilirim ki genel seçmen davranışı dini söylemleri geçim, güvenlik ve sağlık tasarımları kadar önemsemez. Millet eğitim kurumlarını da bir geçim ehliyeti alma makamı olarak görmektedir. Zaten geçmiş demokrasi tarihimizde kayıtlıdır; nice din bezirgânlarını bu millet siyasi hatırat sandığına gömmüştür. Dolayısıyla CHP modern ve ilerici kimliğinden dolayı sözde cahil sanılan seçmenden oy alamıyor değildir. Bu tamamen siyasi başarısızlığa kılıf biçen bir yanılgıdır. CHP sıkıntısı çağdaşlığa ve ileri demokrasiye ivme kazandıracak siyasi coşku yaratan tasarımlar üretemiyor; ya da üretiyor da bunları halkın beğenisine pazarlayamıyor. Seçmen nesnel somutlukta politikaları tercih ediyor. AKP'nin dini karakteri doğal olarak seçmen çoğunluğunu ürkütmez; çünkü kendi yaşam gerçekliğinde din zaten somut bir varoluş nedenidir. Bu yüzden CHP seçmen bilincini AKP dindarlığıyla veya AKP dindaşlığıyla ürküterek kendi tarafına çekemez. CHP, özellikle AKP'nin dinsel davranışlarını insan hakları ve özgürlük kavramı çerçevesinde ele almaktan öte siyaset malzemesi yapmamaya özen göstermelidir. Bunun yerine ısrarla parasal ve sosyal haklar; güvenlik ve sağlık; eğitim ve bilim; Kürt Sorunu; AB; ulusal savunma gibi konularda zihin yoğuşturup çözüm ve yeni yapılanma tasarımları üretmelidir. Tabi ki siyasi çalışmalarını iktidara ve toplum bilincine benimsetmek için de ayrıca tüm parti dinamiklerini seferber etmelidir. Millet iktidara kafa tutandan çok iktidara akıl ve sağduyu rehberliği yapan muhalefete bel bağlar. Yani asıl sorun AKP'nin ne olduğundan çok, CHP'nin ne olamadığıdır...
 
Bir kez daha, “CHP, çalış, öğün, güven!” Sen de olursun iktidar demokrasi varken. (Demokrasi yok diyenler lütfen AKP iktidarının oylarını hak etmediğini söyleyip oturmasınlar; tez birleşip demokrasiyi geri getirmek için örgütlensinler)
 
Demokrasi, yönetim kurumlarını, örgütlü ve örgütsüz bireyleri insanlığa ilerleten farklı ve benzer düşünce ve arzuları somutlaştırma yoludur. Bu yolda herkes kendi topuğuna basarak yürüyebiliyorsa demokrasi işliyordur. Yürürken topuğunuza basılmıyorsa veya basılınca özür dileniyorsa korkmayın; fakat endişe edebilirsiniz. Endişe uyarıcı kıvamda kalırsa aklı doğruya sevk eder; korkmaksa aklı telaşın yanılgısıyla yanlışa iteler. Herkes oyunu kendine versin; kimse oyunun ziyan olacağı korkusuyla aklının ve gönlünün yattığı siyasi seçimini ertelemesin. İktidar olmaya değil, kendi yaşam tarzınıza oy verin. Demokrasinin gerçek yüzü seçiminizi önemseyen özgüven kimliğinizle biçimlenir.
 
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..