Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '15

 
Kategori
Güncel
 

CHP ile güzel günler yakın mı ?

CHP ile güzel günler yakın mı ?
 

Bunların olmasını hangi Türkiye vatandaşı istemez !


CHP “Vizyon belgesi”adını verdiğiseçim bildirgesini müthiş bir katılımla birlikte, alkışlarla kamuoyuna açıkladığından beri, gerek hükümet kanadından, gerekse medyadan karşı ataklar başladı. Bir kaç gündür havuz medyasının gazete ve tv kanallarını takip ediyor musunuz ? Hep beraber, tek bir ağızdan Chp'ye yükleniyorlar. Chp'nin seçim bildirgesini eleştirmekten uzak, yerden yere vuruyorlar. Sanki, seçim bitmiş, Chp birinci parti olmuş ama iktidarı bir koalisyonla kurma kararı almış gibi, koalisyonun bu ülkeye neler kaybettireceklerinden bahsediyorlar. Peki neden ?

Diğer muhalefet partileri de kendilerine göre bir seçim bildirgesi yayınlamalarına rağmen, Mhp'nin de bildirgesinde ekonomik atıflar bulunuyorken, neden Chp'nin bildirgesi üzerinde bu kadar çok duruluyor ve tükaka yapılmaya, etkisizleştirilmeye çalışılıyor, hiç düşündünüz mü ?

Nedeni oldukça basittir.

Öncelikle, bu medya grubu ve bu yayın organlarında çalışan sözde gazeteci(!) ve tv muhabiri ya da adı her neyse, bunlar yukarıdan aldıkları talimatla hareket ediyorlar ve bu yüzden, fikir ve ağız birliği etmişçesine Chp'ye yükleniyorlar. Çünkü bunların liderleri bile tarafsız olması gerekirken açılış bahanesi ile gittiği yerlerde, Chp'yi yerden yere vuruyor. En son Kocaeli'nde yaptığı sözde açılışta ne demişti :

"Koalisyon bu ülkeyi bitirir, iflas ettirir. Koalisyon açlık demektir, yoksulluk demektir, şu demektir, bu demektir...."

İşte şimdi de bu havuz medyacıları ve iktidar yandaşları, lafı Erdoğan'ın ağzından alıp, biraz da süsleyerek, halkı yanıltmaya ve bir algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar. Bu bir..

İkincisi ve en önemlisi de şudur:

Tüm partilerin, seçim bildirgesini masaya yatırdığınızda, hem iktidara en yakın olması sebebiyle, hem de ayakları yere basan bir proje olması sebebiyle Chp'nin bildirgesi hedef alınmıştır. Çünkü genelde ekonomi odaklı olmasına rağmen, Türkiye'nin kanayan yaralarına parmak basmış, halkın istediği, özlediği, olması gerekeni, yapmayı taahhüt etmektedir. Bu taahhütler, bildirge de halkın anlayacağı dilde anlatılmış. Kafa bulanıklığı neredeyse yok ve her şey çok net. İşte durum böyle olunca, yandaş kanallar, hükümetin ve Erdoğan’ın ekonomi yönetimi her gün kanallara çıkartılıyor ve olabilir mi diye soruluyor. Yandaş bir kanalda hükümetin Maliye Bakanı da “ bu kaynağı nereden bulacaklarını söylesinler, ben Chp'ye oy vereceğim" diyor. Ayrıca, yine bu kanallara çıkartılan sözde bilirkişi ve uzmanların bazıları da, bu projelerin hayata geçirilemeyeceğini, bu kaynağın yaratılamayacağını söylüyorlar. Hiç düşündünüz mü neden diye?

Neden bu akiller, Akape'nin 3. köprü ve hatta alternatif boğaz projesi olan (Kanal İstanbul projesi) için kaynak yaratılıp, yaratılmayacağını yada nasıl yaratılacağını sormadılar, sorgulamadılar ?

Ak saray diye ünlenen 1.150 odalı (2.000 odayı geçecekmiş ve her gün, bu kampüs için yeni araziler ekleniyor) yeni Cumhurbaşkanlığı sarayının inşası, sonrasında içinin dekorasyonu vs için finansmanının nasıl sağlandığını neden sorgulamadılar ?

Neden Cumhurbaşkanlığı makamına tahsis edilen, 5.000 koruma ve bir o kadar sivil çalışan, 161 kara aracı, 3 uçak ve helikopterlerin ve aktarılması kesinleşen 'örtülü ödenek'in kaynağı sorulmuyor ?

Neden yandaş iş adamlarına verilen ihalelerin önü, arkası, akıbeti ve kaynağı hiç sorulmadı bugüne kadar ?

Akkuyu nükleer santral inşası ihalesi bir yandaş müteahhide verildi. Santralin kaynağı sorgulandı mı ? Bu Ak-iller, rüşvetleri, yolsuzlukları ve ayakkabı kutularını bile örtbas etmediler mi ?

Bunları soramazlar !. Sorgulayamazlar!.. Sordurmazlar!.. Ama Chp'ye yüklenmek ve vaat ettiği projeleri karalamak kolaydır. Ayrıca emir telakkisi de söz konusu tabi ki. Geçiniz efendim.

Sevgili dostlar, ben Chp'nin sözcüsü ya da militanı değilim. Ancak, tarafsız bir gözle incelediğimde, bu konuda yazı yazanların, fikir beyan edenlerin de ortak kanaatleri, Chp'nin buseçim bildirgesinin sağlam bir proje olduğu ve çok rahatlıkla kaynak yaratılabilir olduğudur. Parti yetkilileri, hem bu projeleri, hem de kaynakların nasıl yaratılacağını, belki ileriki zamanlarda açıklayacaklardır. Ancak, şöyle bir durum var ki, Chp tek başına ya da olası bir koalisyonla iktidar olur mu olmaz mı, şuan bunu konuşmak için çok erken ve fakat şu bir gerçek ki, hükümet de bunu net bir şekilde anlamıştır. Bu bildirge tam bir manifesto niteliğindedir. İktidar yolunu açabilecek olan bu manifesto bu yüzden tükaka edilmekte ve ellerindeki gücün, yavaş yavaş kaymaya başladığını görmekteler ve korkuları yüzlerine vurmaya başlamıştır. Bu yüzden havuz medyası hep beraber cephe aldı, bu yüzden Davutoğlu kendince, biraz da hakaretvari bir şekilde, Chp lideri Kılıçdaroğlu'na yükleniyor ve "bizim biriktirdiklerimizi bitirecekler (varmış gibi), böyle yağma yok" diyor. Bu yüzden tarafız olması gereken Erdoğan meydanlarda Chp'ye yükleniyor.

Dostlar, hangi partiye gönüldeş olursanız, olun. Önce bu bildirgeyi tarafsız bir gözle okuyun. Hatta diğer partilerin ve Akape’nin de bildirgesini de okuyun. Kendi kafanızda değerlendirin ve inanıyorsanız çevrenize de bu olayı sizde böyle anlatın..Son sözü elbette seçmen/halk söyleyecektir ama o son sözün millet leyhine olması için, hep beraber siyasi ya da sosyal çalışmamız gerekmektedir. Ne demişti Nazım ?

" Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli güzel günler "

Bugünden, yarına o güzel günleri görmek için halkın bilinçlenmesi gerekmektedir. Bunun yakında geleceğine de inanmalıdır. Yoksa vahim bir sonuç ve hiç de arzu etmediğimiz bir gelecek, bizi beklemektedir.

 

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..