Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '13

 
Kategori
TV Programları
 

Çağatay Ulusoy- Serenay Sarıkaya- Taner Ölmez/ Medcezir’de rol çaldı!

Çağatay Ulusoy- Serenay Sarıkaya- Taner Ölmez/ Medcezir’de rol çaldı!
 

Bizim sokağın çocuğu olmuş!


Ne zamandır beklediler, ne umutlarla izlediler, her dem destek verdiler ve perde…

Medcezir, nefeslerin tutulduğu, yaprağın titremekten korktuğu anlarla karşımıza geldi. Gelirken çektiği palayı da rakip olarak gördüğü Sana Bir Sır Vereceğimi hedef alarak savurdu ekrana! Reytingleri ile tepe noktasında dans eden Sana Bir Sır Vereceğim’in hışmına uğramaktan korktuğundan sanırım sosyal medyada da bunu dile getirdi. Kimsenin aklına bile gelmeyen bu iki dizide başrollerde yer alan iki oyuncu için sanırım durum biraz daha zordu. Sana Bir Sır Vereceğim dizisi oyuncusu Esra Ronabar ve Medcezir oyuncusu Barış Falay gerçek hayatta evliler. Tuhaf ama gerçek! 13 Eylül gecesi sadece dizileri ile değil karı-koca olarak önemli bir yarışın içine girmiş oldular.

Neyse ki reytinglerdeki bu yarış hasarsız atlatıldı. Çağatay Ulusoy’a beğeni notlarının arasında bir de ünlü isim yer aldı. Hülya Avşar, Çağatay Ulusoy’u oyuncu, model Ashton Kutcher’e benzetti :“Çağatay Ulusoy’un saç uzunluğu ve şekline bayıldım. Çok yakışmış çok. Ashton Kutcher gibi. İste jön! Üstelik oyunculuğuna da bakıyorum çok başarılı çok! Bravo Çağatay! Dayanamadım yazdım, iyi mi oldu bilmem.” ifadelerini kullandı.

Yani kısacası herkes Çağatay Ulusoy’un rolünü başarı ile oynağını söyledi. Ya ben?

Evet, başarılı buldum ama biraz da tutuk bir oyunculuk sergilediğini gördüm. Neden diyeceksiniz? Öncelikle oynadığı karaktere pek benzeyen biri değil gibi geliyor bana! Yani içinde bir yerlerde bu kimlik bulunmuyor ki çıkarsın da ortaya koysun. Hani bıçkın, ezilmişliğin hırsını adamın suratına vuran, söz düellolarının yegane galibi bir kimliği yok gibi… Ayrıca halktan kopuk tavırları da gözlem yaparak kendini geliştirme yeteneğinden de uzaklaştırmış Çağatay Ulusoy’u.  Haliyle de oynarken başka birileri tarafından öğretilmiş karakter tavrı sizi bilmem ama beni de tedirgin etti. Daha ilk bölüm diyelim, zaman içinde alışır ve tabiî ki çalışır diye umuyorum.

Medcezir; bir çok izleyicinin uzun zamandır beklediği bir diziydi.  Öncelikle Çağatay Ulusoy ve Serenay Sarıkaya fanları;  Ay Yapım ve Ece Yörenç-Melek Gençoğlu isimlerini beraberinde olduğunu öğrenince bu işin gerçekten kaliteli ve reyting starı bir dizi olacağının sinyallerini almıştık. Hal böyle olunca beklenti fazlasıyla arttı, çıta yükseldikçe, yükseldi,  bekleyiş doğum sancısına döndü, fanlar işi gücü bıraktı, gün içerisinde Twitter’da diziyi defalarca trend topic yaptılar…

 Medcezir, ilk bölümü ile ilgiyle izlediğim bir dizi oldu benim için ama… İşte o ama az sonra sizleri de “evet!” dedirtecek mi?

 Çağatay Ulusoy’un fanları her fırsatta, her projede arkasında duruyor oyuncunun. İlk bölüm Yaman’ın tanıtımı üzerine kurulmuş olduğu düşünüyorum. Çağatay Ulusoy’un yeni bitirim karakterini izledik. Dudağının kenarına asılan, aslında hayat için sorulan soruların soru işaretlerinin kıvrımı olan, karşımızda hayatı hafife alan alaycı tebessümü ile için için de hayatın farkına varan kimlik üzerine kuruluydu ve doğal olarak daha çok Çağatay Ulusoy sahneleri izledik. Sahnelerin alımlı edası arasında benim Çağatay Ulusoy’a yeni rolünü giydirmem biraz zaman alacak. Hem o rolüne hem de ben yeni kimliğe alışacağız!

Serenay Sarıkaya ile uyumunu soracaksınız farkındayım! Bu da başka türlü bir çift demekten kendimi alamıyorum. Çünkü Feriha ile Emir başka karakterlerdi, sorunları da bambaşkaydı. Şimdi Mira ve Yaman’ın bambaşka sorunları ve yaşamları var ekranda. Kısay etmeden bu dizi içerisinde uyum yaratılmaya çalışılmış. Ben bir fan olmadığım içindir ki objektif bakmaya çalışıyorum olaya. Bu farklı bir dizi, farklı bir konu, farklı bir çift ve haliyle de durum değerlendirirken de olaya farklı bakıyorum.

Evet, Mira ve Yaman bir elektrik saçıyor etrafa ve ilerleyen zamanda da oturmuş bir çift olacak. Ama kimse Feriha’yı unutmayacak!

Her şey bir tarafa ben bu diziyi ne uyarlaması, ne nasıl olmuş kaygısı ile seyredeceğim! Ben bu diziyi Taner Ölmez’in muhteşem performansı için seyredeceğim. Taner Ölmez, “acaba olur mu?” diye düşünen herkese her halde “cuk oturdu” dedirttirmiştir. Kıvırcık, uzun, bukleli saçları altından görünen kocaman kara gözleri, gülüşündeki güneş ışığı edası, samimi, toy delikanlı halleri ile her sahnede gözlerim Taner Ölmez’i aradı. Tatlı oyunculuğu ile sanki kendi konuşur gibi repliklerini öyle güzel işledi ki dizide her girdiği sahnede resmen ustalıkla rol çaldı. “Bir daha gel ve görün! Konuş, haline tavrına hayran hayran bakayım!” dedirdi bana.

 Dizinin benim için dinamosu Taner Ölmez! Tam bir lokomotif olarak yerleştirildiği rolü üzerine oturtmuş. Hiç yadırgamadan gözümde bizim mahalleden birinin çocukluktan gençliğe erişme acısındaki oğlu oluverdi.

 Daha ilk bölüm olmasına rağmen bu kadar üstün performansla göz doldurup, doyuran bir oyuncunun önünde şapka çıkartmak lazım! Haliyle diziyi tablo olarak tamamlayan diğer oyuncuların rollerini kabiliyeti ile ezip geçti Taner Ölmez! Yürüdüğü yolda nice başarılara imza atmasını diliyorum!

Biraz da kimmiş Taner Ölmez bir bakalım istedim: 1986 doğumlu,İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı-Tiyatro bölümüne devam ediyor. Daha önce; İstanbul'un Altınları – Mustafa, Kapalıçarşı – Gıyabettin, Kül ve Ateş’te rol aldı. Medcezir ile “zirveyi zorlarım!” demeyi de ihmal etmedi!

Hayatta zorladığınız zirvelerin sizlerin olması dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

 eceer6@gmail.com

https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..