Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '15

 
Kategori
Öykü
 

Çakalla sırtlanın dansı

Çakalla sırtlanın dansı
 

Bir orman düşünün ormanda yaşayan bazı hayvanlar, kendileri olmaktan çıkıp başka bir hayvan karakterine bürünüyor. Yani ormanın kendi yasaları alt üst oluyor. Şöyle ki : Çakal yanına tilkiyi, sırtlanı, kargayı ve köpeği alıp bir çete kurarlar. "Aslanın kurduğu orman yasasını yok etmeliyiz" der çakal, arkadaşlarına. Aslanı tahtından indireceğiz, bundan böyle aslan bize hizmet edecek. Çakallar, tilkiler, sırtlanlar, kargalar ve köpekler saltanatı kuracağız. Ormanda saltanat kurmanın yolu, önce diğer hayvanları bizim kuracağımız saltanata inandırmamız lazım. Onlara( diğer hayvanlara) aslan ve arkadaşları atalarımızı aşağıladı, hakaret etti, ezdi, kötü davrandı, adaletli ve adil olmadı. Aslan ve arkadaşları, ormanın bütün kaynaklarını kendileri kullandı. Atalarımızı ve bizleri aç bıraktı, açıkta bıraktı. En güzel sofraları kendilerine kurdular, bizler sofra artıkları ile karınlarımızı doyurduk. En güzel yuvaları kendilerine ayırdılar. Ormanımızı dış saldırılara karşı koruyamadılar. Düşmanlarımız ormanımıza saldırıyor, onlar seyrediyorlar. Bütün bu propagandayı ormanın her köşesine her hayvanına kadar ulaştırdılar. Sonunda inandırıcıda oldular.

Ormanda yaşayan bütün hayvanlar aslan ve arkadaşlarına karşı tavır aldılar. Artık aslan ve arkadaşlarına saygı göstermiyorlar, onları yok sayıyordular. Saygılarını, ilgilerini ve hürmetlerini çakal ve arkadaşlarına gösteriyordular. Çakal artık aslanın yerini almıştı. Sırtlan kaplanı, leoparı ve çıtayı temsil ediyordu. Tilki yine kurnazlığı ile çetenin yeni düzenini sağlamaya çalışıyordu. Karga şahinin yerini almış idi. Köpek ise kurdun tahtına oturmuştu. Çakal aslanın makamına oturduğu için aslan gibi avlanmak zorundaydı. Fillere, gergedanlara, zebralara ve yaban öküzlerine saldırıyordu. Fakat aslanda bulunan güç, çeviklik, hız, kudret ve avlanma yeteneği çakal da olmadığı için her seferinde eli boş dönüyordu. Sırtlanda geyiklere, ceylanlara saldırıyor fakat avlanamıyordu. Bacakları ve kemik yapısı avlanmasına el vermiyordu. Çünkü onun doğasında leş yemek vardı. Karga ise şahin kadar keskin uçamıyor, göklerin yükseklerine kadar çıkıp süzülemiyor, pençeleri avı yakalayamıyor ve kaldırmaya yetmiyordu. Yükseklerden uçmasına kanatları ve cesareti elvermiyordu. En önemlisi şahinin gözleri kilometrelerce ileriyi gördüğü halde karganın gözleri bir kaç metre ileriyi görebiliyordu. Karga yapısı gereği ancak börtü böcek avlayabiliyordu. Köpek ise kurdun cesaretini, asaletini ve kendine güvenini barındırmadığı için bırakın avlanmayı ortalıkta süklüm püklüm dolaşıyordu. Kurt yalnız olmayı sever. Köpek ise tam tersi sürüler halinde yaşar ve sırtını dayayacağı birilerinin olmasını ister.

Özetle; çakal ile sırtlanın fıtratları leş yemeye uygundur( aslan, kaplan , leopar ve çıtanın avladığı hayvanların leşleri). Yani avlanamazdılar, onlar ancak leş yiyici idiler. Çakal çetesi; ormanın doğal yasasını bozmuş ve ekosistem hasar görmüştü. Bunun sonucu ormanda yokluk ve açlık baş gösterdi. Ormanda yaşayan hayvanlar için çok gerekli ve çok değerli olan doğal denge ve doğanın yasaları yok olmuştu.

Ormanda yaşayan hayvanlara yalan söylenmişti. Dolandırılmıştılar, onurları incinmişti. Umutları kırılmıştı. Hem açtılar hem de yuvaları ellerinden alınmıştı. Artık ormanda kaos ve kargaşa başlamıştı. Herkesin gelecekten kaygıları vardı. Şunu anladılar ki; bütün bu kargaşa ve kaostan kurtulmanın yolu aslanı ve arkadaşlarını tekrar tahtına oturtmaktı. Ama bu kolay olmayacaktı. Bunun için epey bir bedel ödeyeceklerdi.

 
Toplam blog
: 104
: 478
Kayıt tarihi
: 31.01.07
 
 

Antalya'da yaşıyorum. İki yıl öğretmenlik yaptım, şu anda müteahhitlik yapıyorum. Aslen Kayserili..