Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '17

 
Kategori
Gezi Rehberleri
 

Cennette Bir Mola: Hamsiköy

Cennette Bir Mola: Hamsiköy
 

Hamsiköy deyince nasıl bir yer canlandı gözünüzde? Gözünüzü kapatın ve 30sn bir düşünün… Evet, nasıl bir yer hayal ettiniz?

İsim o kadar enerjik  o kadar sevimli o kadar keşfedilmeye değer bir tınıdaki benim sınırsız hayal dünyamda şekilden şekile girdi. Tatlı, sevimli bir tatil kasabası… bir yanı deniz, bir yanı uçsuz bucaksız yeşillik… minik tekneler, ağlarını tamir eden tonton balıkçı amcalar… kemençeler, horonlar…..

DIIIIITTTT…. Yanıldınız 

Karadeniz’e doğru yola çıkmışsanız daha nerdeyse Osmancık’tan başlıyor  tabelalar “Meşhur Hamsiköy sütlacını tattınız mı?”

Haydaaaa…

Zaten uzunca bir yoldasın. Hız denetiminden kimi zaman 70 kimi zaman 50km ile tin tin kağnı arabası kıvamında ilerlerken canın fazlasıyla sıkılıyorsa yapılacak iş mi bu  sorarım size sayın yetkililer. İnsanlığa sığar mı bu yapılan? Ee ondan sonra ver elini hayaller diyarı. Sonra Hamsiköyün kafamda şekilden şekile girmesinin sorumlusu ben miyim? Önümde de uzunca bir yol var, kur babam kur hayalleri. Yolun ortasında insanın canını sütlaç çektirmelerini hiç saymıyorum. Velhasıl-ı kelam merakın yanına tatlı aşkı da eklenince Hamsiköy gidip görülecekler listesinin başlarına doğru yükseliyor haliyle.

Lafı uzatmayım geçenlerde Sümela Manastırı yaklaşık iki yıldır restorasyonda olduğundan girişe kapalı olduğu için (araştırmadan gidince orda öğrendik bunu) nurtopu gibi elimize kalan zamanımızı ne yapsak diye düşünüyorduk ki, krizi fırsata çevirelim manevrasıyla dönüverdik Hamsiköye

Yolların manzarasının doyumsuzluğunu anlatmama gerek yok zaten. Karadeniz de nereye giderseniz aynı. Yolu güzel, asfalt, cillop gibi de denebilir pekala. Her neyse az gittik uz gittik, aman Allahım ya ne göreyim. Benim hayaller falan ne ki…? Cennet güzelliğinde bir yer. Bu arada not düşeyim ki benim denizle, tekneyle, sahil kasabası formatıyla uzaktan yakından alakası yok. Hatta deniz seviyesinden 1300km yukarıda (yüzünü kapatmış maymun emojisi işimi görür şu an)

Zaten o hamsi de değilmiş. Orijinali hamse köy, yani arapça da 5 anlamına gelen beş köyün birleşimi anlamında Hamseköy olmuş size hamsiköy… Eee benim suçum ne şimdi…? Karadeniz dediniz, Trabzon dediniz, hamsi dediniz… birleşince akla gelen ilk seçenek benim hayallerimdeki…:))

Bana orda deseler ki “al şu evi sana verdik” o dakika yerleşeceğim oraya. Öyle kaldı gözüm. Giderken dönüp dönüp baktım arkama. Bu sefer de gelen misafirleri götürecek yerler listesinin başına yazdım

Sütlaç mı…? EFSANEEE

Ayyy bak şimdi yine canım istedi. Şu iki ayda 32 yıllık ömrümde yemediğim kadar sütlaç yedim. Buralarda nereye giderseniz gidin sütlaç şahane

Sözün kısası bu taraflara yolunuz düşerse sıcak, samimi, lezzetli mola için rotanıza Hamsiköyü de ekleyin

 

 
Toplam blog
: 4
: 112
Kayıt tarihi
: 12.12.17
 
 

Anne, Ogretmen, Tasarimci, Yaratici Drama Egitmeni, Okurum, Gezerim, Gozlemlerim, Diker biçerim, ..