Cevapsız Sorular

Hayat hep bu kadar anlamsız  mı olacak?

Hep bir şeylerin peşinden koşmakla mı geçecek ömrümüz? Amaçsız yaşayamadığımız için kafamızda kurduğumuz amaçlarımız mı yoracak bizi?

Çok mutlu olduğumuz şimdilerin nefret ettiğimiz dünlere dönüşebilme ihtimalini ne zaman hesaplayıp ona göre adım atacağız?

Gelecekle alakalı en ufak bir fikrimiz yokken planlar yapmakla mı geçecek uymadan önceki zamanlarımız?Küçücük bir aksiliğin bütün planlarımızı darma duman edişini mi izleyeceğiz hep?

Şu hayatta,kendi hayatımızda bile bir oyuncu olmamak ne zaman canımızı yakacak? ne zaman fark edeceğiz bunu?

Kalktığımız sabahların,bazen nefret dolu bir tokat gibi yanağımızda bıraktığı sıcaklığa, bazen de sıcacık gülüşü ile yanaklarımızıöpen bir anneye dönüşmesine ne zaman alışacağız? ne zaman hayret etmeyeceğiz sabahların bu değşkenliğine?

Bu kadar dengesiz ve bir o kadar da tutarlı,bu kadar sevgi dolu aynı zamanda nefret dolu olabildiğimize,bunu nasıl başardığımıza ne zaman kafa yoracağız?

Hepsinden önemlisi ise; bu sorulara cevap bulmak için monoton hayatımıza kısa bir ara verip düşünecek miyiz,yoksa küçücük aksiliklerin kulelerimizi yıkışını mı izleyeceğiz?