Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '16

 
Kategori
Güncel
 

Çocuklar Gelecektir

Ramazan ayının da sonuna geldik. Elimizden geldiğince gönlümüzden koptuğunca muhtaç insanlara gerekli yardımları da yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Allah’a şükürler olsun ki, Filistinli çocuklara gerekli yardımları çeşitli hayır kuruluşları yapacak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devlet olarak birçok çocuğun yüzünde tebessüme vesile olabilecek diye mutlu olabiliriz.

Diğer taraftan Türkiye’nin kendi gerçekleri var. Terör ve orman yangınları var. Çözülemeyen sefalet var. Kim ne derse desin ülkemizde de ciddi bir sefalet var. Geçenlerde Eskişehir’in bir ilçesine yolumuz düştü. Baraj inşaatı dolayısıyla bir arkadaşımızın sattığı kum eleme tesisinin kurulumu yapılıyor, çevrede çadırlar var. Çadırların birinden iki kardeşten büyüğü arkadaşa yardım ediyor. Bir nevi çıraklık ediyor. Yaşını soruyorum, on iki yaşındaymış kardeşleri daha da küçük. Güneydoğu Anadolu’dan gelmişler. Mevsimlik tarım işçisi olan ailesi ile birlikte Nisan ayından beri Eskişehir’deymiş. Okulu soruyorum, Nisan ayından sonra okula devam etmediğini söylüyor. Birden aklıma Güneydoğu’nun, bizim “özbe öz” vatandaşlarımızın yaşadığı Güneydoğu Anadolu aklıma geliyor, kapanan okullar, yakılan okullar, yakılan camiler, boşaltılan köyler ilçeler şehit olan onca asker polis kamu görevlisi. Bayrama evladından, babasından, annesinden, sevgilisinden eşinden ayrı girecek ve hayatı top yekûn değişen binlerce insan. Yakılan yok olan evler, iller, ilçeler. Yetim kalan bebekler, çocuklar…

Bizim yetimlerimiz var, bizim evsizlerimiz var, bizim fakirlerimiz var. Keşke devletimiz Filistin için yaptığı yardım organizasyonlarına benzer organizasyonları kendi yetimleri için de yapsaydı. Belki de yapıyordur, basına yansımamıştır. Ne de olsa yapılan hayırların reklamını yapmak inancımıza göre abestir. Gerçi Cuma namazından başlayarak, hasta ziyareti,  dahi hiçbir fırsatı kaçırmayan yerel siyaset erkânı son zamanlarda yaptıkları hayırların reklamından vazgeçmişe benziyorlar ki doğru olanı da budur. Yardıma muhtaçlara yardım dağıtıyorum, diye yardıma muhtaç olanları fotoğraflayarak basında, sosyal medyada paylaşmak, o yardıma muhtaçları aslında ziyadesiyle rencide ediyor olmalıdır. Olmuşlardır da.

UNİCEF raporu yayınlandı. Eğer yeterli önlemler alınmazsa bir yıl içinde 39 milyondan fazla çocuk gıda ve susuzluk dolayısıyla ölecekler! Ne acıdır ki insanların bir kısmının zayıflama harcadığı para açlıkla mücadeleye harcansa dünyada açlık veya susuzluk diye bir durumdan bahsetmek imkânsız hale gelebilir. Zayıflamaya çalışan kişi, teknik olarak yemesi gerektiğinden çok fazla yediği için aşırı şişmanlıyor. Aşırı yiyor ve bedenen yediğini yakacak herhangi bir meşguliyeti olmasa gerek ki, aşırı şişmanlıyor. Hâlbuki dünyada herkes yemesi gerektiği kadar yese şişmanlık diye bir şey olmazdı. Evet ama tüm insanlığın tek düşmanı nefs diye bir şey var ve insanları her zaman mağlup eden, insanı insandan başka bir şeye dönüştüren arzular. Arzular ölür mü?  Asla. Açlık biter mi? Sanmıyorum, umut ediyorum, çocuklar ve tabi ki insanlar açlık ve susuzluk dolayısıyla ölmesin diliyorum…

Çocuklar ölmesin tabi ki, ancak bu ülkenin çocukları ölürken acı öncelikle bana göre kardeşimin acısıdır. Biraz bencillik gibi gelse de yakınımın acısı, uzağımdakinin acısından daha acı verir. Bana öyle geliyor.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..