Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '18

 
Kategori
Anılar
 

Çocukluğumun Sinema Salonları (1965-71)

Çocukluğumun Sinema Salonları (1965-71)
 

Çocukluğumun sinema salonları böyle değildi tabii


İlk televizyonu 1972'de Ankara'da görmüştüm. 1974'te de biz aldık. Ya ondan öncesi? Siyah aynaya bakınmadan öncesi beyaz perde vardı tabii.

İlkin; doğup büyüdüğüm yerde -Amasya Şeker Fabrikası ve civarı- iki tane ayrı sinema salonu vardı. Biri fabrika alanı içerisinde bir sosyal tesis konumunda, fabrika çalışanları ve ailelerine ücretsiz hizmet veren büyücek salonumsu bir yerdi. Balkonu, locası falan yoktu.  Altyazılı yabancı filmler oynatıldığı için biz küçükler diğerini tercih ederdik.

Diğeri, bazen Türkçe dublajlı yabancı film getiren, haftada iki gün film gösteren -Çarşamba kadınlar matinesi, Cumartesi (genellikle) erkek çocuklara-, Şeker Fabrikası sınırları dışında, ikinci sınıf salonu olan bir binadaydı. Yüksek sayılmayacak bir ücreti vardı. Adı vardı herhalde ama biz, kısaca "sinema" derdik.

Sezen Aksu’nun seslendirdiği, Kemal Burkay'ın enfes şiiri "Gülümse"de geçiyor ya hani:

"…

Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir, Akdeniz olur

Gülümse

…"

Biz de Cumartesileri gülümserdik. İklim falan değişmezdi ama…

Çok iyi anımsıyorum; ilk zamanlar 7-8 tane tahta sandalyenin birleştirilmesi ile oluşturulmuş sıralar vardı. Sonraları onların yerini ucuz sinema koltukları almıştı (galiba).

Çocukluk ve gençlik dönemlerinde gördüğüm filmlerin çoğunun bir tek sahnesini ilaç için bile anımsamıyorum. Ancak, gitme olanağım olsa, salonların yerlerini -hâlâ duruyorlarsa eğer- elimle koymuş gibi bulabileceğime eminim.

Nasıl unuturum? İlk gazozumu orada içtim. Beyaz leblebiyle (nohut derdik) orada tanıştım.

Filmleri unutmuş olsam bile, etkileri aklımdan çıkmaz! Bir ara Uzakdoğu filmleri furyası vardı. Bir gün, Kolsuz Kahraman Wang Yu'nun seri filmlerinden birine gitmiştik ağabeyimle. Film bitti. Eve dönüyoruz. O da ne? Sinemadan çıkan çocukların çoğu birer Wang Yu olmuşlar "Kolsuz Kahramacılık" oynuyorlar. Çok gülmüştük.

***

Teyzem, Merzifon'a gittiğimizde sinemaya götürürdü bizi. Orada da iki sinema vardı o zamanlar. Bir keresinde Doğan Sinemasında "Chitiy Chitiy Bang Bang" adlı sevimli bir çocuk filmi vardı. Yıllar yıllar sonra internetten indirmiştim o filmi. Pek çok sahnesini anımsadım. Demek ki çok etkilenmişim.  Teşekkürler teyzeciğim.

 

Bugün 19 Mayıs. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. 99 yıl önce Samsun'a çıkılmamış olsaydı; sanrım ki, bugün bu blogları yazmak ve okumak BİLE mümkün olamazdı. Değerini bilelim. Hepimize kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 92
: 521
Kayıt tarihi
: 01.01.11
 
 

Milliyet Bloga taşınmam kolay olmadı.. Varlığını aşağı yukarı başlangıcından beri bildiğim bu dev..