Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Daha İyi Hissetmek Mümkün

Daha İyi Hissetmek Mümkün
 

Bahar geldi. Hep gelir değil mi? Hiç kuşku duydunuz mu "bu sene bahar gelecek mi bakalım" diye? Enfes bir güven hissi; doğanın işini aksatmadan yapacağını biliyoruz içten içe. 
 
İnsan da doğanın bir parçası; ona ait. Ama insanın ne kendine ne diğerlerine güveni tam olmuyor. Neden dersiniz? Hep bir tedbirli olma ihtiyacı var.
 
Zekamız mı sorun? Kim zekamızı sorun haline getirdi de haberimiz olmadı? Ya da birileri zekamızı sorun haline getirirken neden kabullendik? Her tür sorunu yaratmakta usta olan zekamızın çözümü de üretmekte aynı başarıyı gösterebileceğine inanmıyor muyuz?
Burada asıl sorun NİYET gibi görünüyor. Niyetleri de bahar temizliğine dahil etmeye ne dersiniz?
*
 
Kendini insan davranışları üstüne araştırmalara adamış üstatlardan birinin önerisiyle başlayabiliriz: Bir KÜÇÜCÜK fark yaratalım bakış açımızda ve sonra hayatımızda gerçekleşmeye başlayan harikalara hazır olalım. Kendimizde yaratacağımız küçük bir bakış açısı farkıyla hem kendi hem de çevremizdekilerin yaşamına nasıl etkide bulunabileceğimizi izleyelim. Küçük deyip geçmeyin. Büyük yolculukların bir İLK ADIM ile başladığını bilmiyor muyuz?
 
Bugünü kendiniz için MİLAT yapabilirsiniz. Olmadı mı? Yarın tekrar deneyebilirsiniz. Bu hayat sizin.
 
Eşimize, dostumuza, çocuğumuza, başkalarına akıl vermeyi bırakalım bugün; önce kendimize geçirelim sözümüzü. 
 
ŞİFA sözcüğü ile başlayalım mesela. Bugünden itibaren her gün 
"Hayatım her yönden kolayca şifalanıyor"
diyelim. Kendimizi şifaya açtığımızda gelişen olaylara hayret edeceksiniz. Şifa sadece beden sağlığı için geçerli bir süreç değildir. Yaşamın her alanında iyileşme isteğini belirtir. Bu sözcüğü baş köşemize koyalım: ŞİFA 
 
BOLLUK-BEREKET sözcükleri ile devam edelim. 
"Bolluk-bereket hayatıma sürekli akıyor"
Hani her sabahı kabusa çeviren o düşünceleriniz var ya; borçlar, faturalar...Nasıl düşünmeyeyim dediğiniz. 
 
Ben şöyle diyorum: Düşünün ama başka türlü düşünün. Çünkü durumun kötüye gideceğini düşünmekle, çözüme ve iyiye gideceğini düşünmek arasında uçurumlar var. Bir şeylerin düzelmeyeceğine inanç geliştirdiğinizde olası fırsatları, karşınıza çıkabilecek olanakları fark edemezsiniz. Küçük bir bakış açısı değişikliği yaratın. Bunun için bulabileceğiniz tek zaman ŞİMDİ.
 
SEVİNÇ... Nasıl da duyar duymaz iyi hissettiren bir sözcük. Düşünsenize seviniyorsunuz! 
"Sevinç doluyum"
 
Baharın gelişini, hayatımıza bazı sihirli sözcükleri demirleyerek kutlayalım. Evet, doğduğumuz andan itibaren olumsuz düşünme ve hissetmeye yönleniyoruz; dünya sistemi bu diyebilirsiniz. Ama buna mahkum değiliz. Herkesin insan, herkesin bizim gibi insan, herkesin bizim kadar insan olduğu gerçeğini unutmayalım. Daha az bilgili, daha çok bilgili olmak bunu değiştirmez. Kimsenin yaftalarına mecbur değiliz. Hayat bize sunulmuş, tek yapmamız gereken onu kendimiz için olabilecek en doyumlu hale getirmek. Tüm çabamız bu yönde olmalı. Herkesin başkalarına öğüt vermek yerine kendine döndüğü, yaşamın belli kalıplarda yaşanması gerektiğine dair şartlanmalardan kurtulduğu, mutlu olmayı ayıp saymadığı, bolluğa berekete, sağlıklı yaşama, sevinmeye odaklı olduğu bir dünya mümkün. 
 
NİYET...
Bir yerden başlamalı, o ilk adımlar atılmalı ki değişim dönüşüm başlasın. AMA ile başlayan cümleler işte bu değişim dönüşüm olasılıklarına çekilmek istenen perdedir, bu tuzağa düşmeyelim. İnsanlık tarihine kısa bir bakış atmamız, yaşadığımız dünyada ve ülkede, hatta yaşadığımız mahallede, ailede işlerin nasıl yürüdüğüne bakmamız, kimlerin otorite için bizleri nasıl sınırladığını fark etmemiz bile BİR AN ÖNCE uyanmamız için yeterlidir. 
 
Kelimeler yaşamı ya oyuyor ya da inşa ediyor. Ben inşa eden ama sağlam ve kullanışlı bir yaşamı inşa eden kelimeleri seçmenin daha akıllıca olduğuna inanıyorum. Aksi halde sırf başkaları o yönü gösterdiği için hareket etmekle, bindiğimiz dalı kesiyoruz. Bunu neden yapalım? Hangi ulvi amaç için hayatımı OLUMSUZLUKLARA teslim etmeliyim?
 
Böyle bir amaç yok. 
Bana uçurumları işaret edenin yaşam tarzına bir bakış atmam, onun benden insan olarak farkı olmadığını bilmem yeterlidir.
 
ŞİFA, BOLLUK-BEREKET, SEVİNÇ
Bahar şenliği bu kelimelerle başlayabilir. Aklımıza gelen her an tekrarlayalım bunları. Kendi mutluluğumuz için bunları cümle içinde kullanalım. Bir süre sonra daha DEĞİŞİK hissetmeye başlayacaksınız, inanın buna. Kimsenin sizi engellemesine izin vermeyin. Ruhunuzu karartan medyadan gözünüzü çevirip gökyüzüne bakın, o muhteşem sonsuz mavilikte yüzen bembeyaz bulutlar içinize dolsun. İçinize çekin gökyüzünü!
 
Küçücük bir bakış açısı farkı... Sürprizlere hazır olun; sevinçlere, şifaya, bolluğa ve berekete.
Ve vazgeçmeyin.
Daha onlarca sihirli kelimeyi de katın hayatınıza: 
mutluluk, zenginlik, dostluk, güven, cesaret, istikrar, huzur, iyilik, güzellik, neşe, keyif, gençlik, tazelik, zindelik, doyum, verim, aşk,  şefkat, sevgi, sevgi, sevgi...
 
Kimsenin sizin yerinize NASIL HİSSETMENİZ GEREKTİĞİNİ söylemesine izin vermeyin, beyninizin içini kimse göremez; korkmayın, korkarsanız da kendinize kızmayın. Kimseye cesaret gösterisi yapmıyorsunuz: YAŞAMINIZI YENİDEN İNŞA EDİYORSUNUZ. Tadını çıkarın.
Ve öyle de olsun.
 
 
Toplam blog
: 51
: 197
Kayıt tarihi
: 15.12.17
 
 

Evrensel enerjiler ve kişisel gelişim. ..